Ragıp Soylu

ABD Savunma Bakanı Hagel'dan "model ülke" Türkiye çıkışı

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel'ın Ankara'ya yaptığı ziyaret 2013 Haziran ayından beri gergin bir şekilde ilerleyen Türkiye-ABD ilişkilerinin rayına girdiğini tescil eden emareler ile doluydu.
Hagel'ın Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmedeki sıcak pozları ve neşeli tavrı bile bu çıkarımı yapmamız için yeterli. Hagel'ın köşkteki toplantıda sağında ABD'nin geçici bir maslahatgüzar olarak atadığı Büyükelçi Ross Wilson bulunuyordu. Wilson 2005-2008 yılları arasında Ankara'ya gelerek 2003 Mart tezkeresinden sonra çöken Türkiye-ABD ilişkilerini onaran kişi olarak biliniyor.
Wilson'ın ataması Obama yönetiminin Suriye ve Irak'ı kasıp kavuran, Amerikan vatandaşlarının kafasını keserek ABD başkanını tehdit eden Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD)'e karşı Türkiye ile güçlü bir ortaklık arzu edildiğinin ilk işaretiydi. Galler'de düzenlenen NATO Zirvesi'nde ABD Başkanı Obama'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "ittifakın anahtar öneme sahip liderlerden biri olarak" anması ve Erdoğan ile verdiği sıcak pozlar buzların kırıldığı izlenimini pekiştirdi. Aynı toplantıda özellikle Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın'ın oldukça neşeli görüntüleri de bulunuyor. Bunlar özellikle kamu diplomasisi açısından önemli mesajlar.



Obama- Erdoğan görüşmesinde yer alan tek netameli konu olan antisemitizm meselesinde ise Erdoğan bu işin ABD'deki bekçiliğini yapan Anti-Defamation League'in desteğini almış görünüyor. Cuma günü Erdoğan'a açık mektup yazan Yahudi kuruluş, "Cumhurbaşkanı'nın antisemitizme karşı duruşu ve Yahudi toplumunun güvenliğine olan liderliğini kutluyoruz" dedi. Bu ABD iç politikasında Türkiye'ye önemli kozlar verebilir.
"Pek çok açıdan model"
Gelgelelim Hagel'in dünkü ziyaret öncesi basın mensuplarına yaptığı açıklamadaki detaylara. Hagel açıklamasında tartışma yaratacak bazı kavramlar kullandı. Bunlardan biri Arap Baharı ile başlayarak Batılılar tarafından Türkiye'ye yakıştırılan ve Gezi Parkı olaylarıyla gündemden düşen "model ülke" adlandırmasıydı.
Hagel şöyle konuştu:
"Türkiye hükümeti sadece kritik önemdeki bir NATO ortağı olarak değil, aynı zamanda dünyanın bu bölgesindeki bir lider ülke olarak, demokratik ve Müslüman bir olarak istisnai bir iş yaparak halkı için ekonomiyi ve fırsatları inşa etti. Bunu söyleyebilirim çünkü dünyaya baktığımızda, Türkiye merak uyandıran ve canlı bir demokrasiyi icra ettiği için pek çok açıdan bir model olarak görülebilir."
Hagel'ın gazetecilere yaptığı açıklamada Türkiye tarafının IŞİD'le mücadelede ABD'nin yanında olacağına dair güçlü güvenceler verdiği fakat farklı yükümlülükler üstleneceği anlaşılıyor. Savunma Bakanı konuyla ilgili olarak Türkiye'nin IŞİD karşıtı koalisyona katılmak istediğini ve gerekli adımları atacaklarını söyledi.
"IŞİD tehlikesi bizi yeniden yakınlaştırdı"
Hagel'a basın toplantısı sırasında ABD-Türkiye ilişkilerini analiz eden ve tüm bu yazıyı özetleyen bir soru da soruldu:
Sayın Bakan, Türkiye ile ilişkiler geçen yıl iyi değildi. Türkiye ile ilgili canlı, demokratik Müslüman bir ülke olarak konuştunuz, fakat aynı zamanda Obama yönetimi Erdoğan'ın Taksim'deki protestocuları bastırma yönteminden hoşnut değildi. Başkan Obama ve şu anda Cumhurbaşkanı olan Erdoğan arasındaki ilişki çok yakındı. İkili arasındaki ilişki geçen 1,5 yılda dondurulmuştu. Şimdi, aniden, NATO'da yüksek düzeyli görüşmeler oldu. Siz buraya görüşmek için geldiniz, başkaları da geliyor. Sizce bu kötü ilişkiler dönemini aşmak ve bir koalisyon oluşturmak ne kadar zor olacak?

Hagel:
"Değerlendirmeniz doğru. Fakat biliyorsunuz ki ülkelerin ilişkilerinde çıkışları ve inişleri olur. Ama ülkeler arasındaki ilişkilerin temellerinden biri ulusal çıkarları değil midir? Nerde bir araya gelebilecekleri, ikili ya da çok taraflı ilişkiler bakımından olsun, nerede hayati ortak çıkarları olduğu değil midir?
Bu aynı zamanda ortak tehditleri de içeriyor. Ortak meydan okumalar nedir? Bu birbiriyle bağlantılı olan bir dünya, ekonomik olarak, her açıdan. Biz bu ilişkimize İkinci Dünya Savaşı'ndan itibaren Türkiye ile başladık. NATO'daki ilk ülkelerden biri. İnanılmaz bir şekilde önemli bir NATO müttefiki oldular. Düşündüğünüz zaman Sovyetler Birliği ile sınırı olan bir tek NATO üyesi ülke vardı o da Türkiye'ydi.
Evet, ilişkimizde inişlerimiz çıkışlarmış oldu. Fakat ilginç olan hiçbir zaman kırılmadı. Hiçbir zaman bir NATO üssüne ülkeden çıkmaları gerektiğini söylemediler. Farklılıklarımız üzerinden her zaman çalışabildik. Şimdi dünyada, günümüzde Türkiye'ye, bu bölgeye, NATO müttefiklerine ve ABD'ye yönelik açık ve yeni tehditler içeren yeni bir durumumuz var. Bu, bence, ilişkilerimizi yenileyen bir bakış açısını oluşturmamızı sağlıyor. Türkiye ile bundan daha fazla ortaklığımız var ve Türkiye ile NATO ilişkimizden daha fazla birlikteliğimiz var. "
Görüldüğü üzere ilişkilerdeki pas atılıyor. Türkiye de üzerine düşeni yapıyor.
ABD Kongresi'nin itiraz ettiği ve Çinli bir firmaya verilen füze ihalesini şimdi Fransızlarla görüşüyor. Türkiye de bir blöfle ortak üretim ve teknoloji transferi için eline bir avantaj geçirmiş oldu.
Önümüzdeki haftalarda yapılacak BM Genel Kurulu toplantılarında da normalleşme hızı nasıl ilerleyecek ve ne yöne evrilecek göreceğiz.


@ragipsoylu

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.