ENGİN ARDIÇ

Bunun altı, üstü, bir de yapısı varmış

Bu memlekette iki sene önce bir "referandum" yani halk oylaması yapıldı, bundan böyle cumhurbaşkanını halkın seçmesi, hem de yüzde 70 gibi "ezici" bir çoğunlukla kabul edildi.
Öyle mi, değil mi? Öyle.
Çok meraklılar için kesin oranları da hatırlatalım: Katılım yüzde 67.5, evet oyları yüzde 69.1, hayır oyları yüzde 30.9...
Böyle mi, değil mi? Böyle. Biz beğensek de böyle, beğenmesek de böyle.
Tövbe, yüzde 70 değilmiş yahu, 69'un "küsuratı" varmış, biz yuvarlamışız... Bak nasıl mahcup olduk şimdi...
Öyle ya da böyle, sonuç belli mi? Belli... Kesin mi? Kesin.
Şimdi buna karşı çıkmak, "cumhurbaşkanını gene meclis seçsin" demek, "halkın kararını tanımıyorum" anlamına mı gelir, "yasayı çiğneyelim" anlamına mı gelir, ona da siz karar verin.
Ama Deniz Baykal bunu "telaffuz" etti. Sayın Baykal (şimdi Deniz Bey desem Ankara'da hakaret gibi algılanır), cumhurbaşkanını meclis seçsin diyor.
Gerekçe olarak elbette bazı basın serserileri gibi "göbeğini kaşıyan ayılar öbür yönde oy verdiler" diyemiyor...
"Referandum sonucu geçersiz sayılsın" da diyemiyor... "Sabih Kanadoğlu gene bir hokkabazlık yapsın da durumu kurtarsın" da diyemiyor...
Hele "ordu göreve" falan, hiç mi hiç diyemiyor...
Bunları diyemeyince, cumhurbaşkanını halkın seçmesinin "altyapısının bulunmadığını" ileri sürüyor!
Bunun altının yapısı nasıl bir yapıdır acaba? Kadayıfın altı gibi kızarması gereken bir şey midir?
Yani yurt genelinde ulaşılamayan beldeler, sandık kurulamayacak noktalar falan mı var? Yüksek Seçim Kurulu'nun el atamayacağı dağ başlarından eksik ve sağlıksız oylar mı gelecek? Yeterince oy pusulası mı basılamayacak, yoksa cumhurbaşkanı adayları "iletişim sorunları" yüzünden ücra yerlere seslerini mi duyuramayacaklar? Seçmen, adayları mı tanıyamayacak, partisini mi bilemeyecek? Bugüne kadar aynı şartlarda yapılan seçimler seçim değil midir? Onlar ne olacaktır?
Yoksa Sayın Baykal "halkın eğitimsiz ve bilinçsiz olduğunu, kime oy vermesi gerektiğini idrak edecek düzeye gelmediğini" mi söyleyecektir?
Kendisine her seferinde ısrarla ve fakat "içi kan ağlaya ağlaya" oy verenlere bakılırsa bu mesele epeyce tartışmaya açıktır...
Sayın Baykal'ın sözünün ardında durmasını, bir adım daha atıp bu görüşünü doğal mantığına ve sonuçlarına ulaştırmasını, "radikalize" etmesini bekleriz. O da şudur: "Eğitim şart. Önce halkı eğitmeli, sonra demokrasiye geçmeliydik. Recep Peker haklıydı, İnönü acele etti."
Aslında bu kadar ince eleyip sık dokumaya, lafı evirip çevirmeye gerek de yok...
"Türkçe'sini" söylesin de o da rahatlasın biz de rahatlayalım. O da şudur:
"Eyvah! Halk seçerse gene 'bunlar' kazanacaklar!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.