Laf ola asma budama

Sigaraya 10 yılda 230 milyar lira harcanmış... Türkiye'de...
Bu parayla şu yapılırmış, bu yapılırmış, diyelim 50 tane köprü ya da 8 tane havaalanı yapılırmış. Doğrudur.
Ama bu tür varsayımlar, abesle iştigalden ve basına zevzeklik malzemesi olmaktan öteye geçemiyor.
"Aya gitmek için harcanan parayla" da Afrika'da bilmem kaç milyon kişi doyurulurdu. Çöpe atılan bayat ekmek somunlarını şu kadar bin kişi yer, boşa akıtılan suyla bu kadar bin tarla sulanır.
Askerlik harcamalarıyla Türkiye'ye bir Türkiye daha katılır.
Hadi hemen orduyu dağıtalım, sigarayı bırakalım, Amerikalılar da Mars'a gitmekten vazgeçsinler. Çocuklar şeker de yiyebilsinler, hayat bayram olsa, lay lay lay lay loooom...
Bugüne kadar hiç kitap almasaydım ve hiç evden çıkmasaydım bir milyon dolarım olurdu. Okumam yazmam olmasaydı gazete masrafından bile kurtulurdum. Gözlerim görmese televizyona, kulaklarım duymasa cep telefonuna bir kuruş vermezdim.
230 milyar lira "duman" olmuş...
Başka birisi de kalksın, on yıldır yediğimiz yemeklerin "posasıyla" kaç milyar liranın "ne" olduğunu hesaplasın!
Babıali'ye ne güzel sayfa doldurma malzemesi çıkar.
Buna gelene kadar, Seda Sayan'ın ateşi 39'a çıkmış, onunla idare edeceksiniz. Ya da bakın bakalım Polat Alemdar bu hafta kimi vurmuş, arslan zebranın poposunu niçin ısırmış, yılan ineği nasıl yutmuş?

Abesle iştigal dedim de... Tayyip düşmanı "solcu" sanatçılar yılmamışlar, Emek Sineması blokunun yerine yapılan inşaatın durdurulması için bildiri yayınlamışlar.
İyi. Durdurulsun, hatta sonra da yıkılsın.
Yerinde boşluk kalsın, daha güzel bir görüntü. Tahtaperde estetiği.
Yoksa Emek Sineması birdenbire geri mi gelir? Filmi geriye sarmak gibi... Kendinizi montaj masasında mı sandınız?
Emek Sineması'nı, vakit varken, alacağınız biletlerle destekleyecektiniz, polisle dalaşma eylemleriyle değil... Son zamanlarında her seansa ortalama ancak üç bilet kesilebilir duruma düşmüştü.
Sinema Günleri sırasında Emek müdürü Hikmet Bey "çok güzel bir film geçiyoruz, ne olur seyredin" diye neredeyse yalvarırken siz Azmi'nin kahvesinde okey oyunundan başınızı kaldıramıyordunuz, kendini solcu sanan lumpen takımı!

Bir de incimiz var çocuklar: "Siyasete giren insanın başarıyı hedeflemesi lazım. Eğer başarısız olursa siyaseti bırakması lazım. Bu gayet doğal bir şey. Hepimiz için geçerli."
İmza: İnanmayacaksınız ama, Kemal Kılıçdaroğlu.