Ölmek istersen telefon et
Televizyonda muhteşem bir "lumpen kanalı" var. Toplumun en alt tabakasına sesleniyor.
Yok, "Acun'un kanalı" değil, bu daha beter.
En pespaye müzik, en çarçur konular orada. En çarpık çurpuk vatandaşlar da orada.
Dünyada ve Türkiye'de olup bitenlerle de zerre kadar ilgilenmiyor, sabah akşam şakkada şukkada eğlence.
Burada bir de "evlendirme programı" var, her yerde olduğu gibi. Hani hanımlar damat adaylarına "katın var mı, araban var mı, sigortadan emekli misin" diye soruyorlar da, evlenecekleri bey hakkında daha ayrıntılı bilgi toplamak için "sigorta primlerini çalışırken mi ödedin, sonradan açıktan mı yatırdın" diye de ekliyorlar.
Bir de "profesyonel gelin adayları" var tabii, her teklifi reddedecek, ilgiyi canlı tutacak, aydan aya da televizyon şirketinden maaşını alacak...
Bu programlardan birine Sefer Amca da katılmış, üçüncü kere evlenmek istermiş.
Fakat sunucu hanım deştikçe ortaya müthiş bir gerçek çıktı.
Aşağı yukarı şöyle bir diyalog kuruldu:
"Kaç yaşındaydı Sefer Amca?"
"On yedi..."
"Sonra ne oldu?"
"Resmi nikah yaptırmamıştım... Beş ay kadar oturduk... Sonra, ne bileyim artık, benim kabul etmeyeceğim hareketleri yapınca, benim de elimden bir kaza çıktı, kader kurbanı oldum..."
"Öldürdün mü hanımı?"
"Kader olarak..."
"Kaç sene yattın içeride?"
"On dört yıl."
"Sonra ne oldu?"
"Çıktıktan sonra başka bir hanımla evlendim... O da daha kocasından boşanmamış... O da beni para için kafaya aldı... Paramı aldı, evimi aldı, beni öldürmeye kalktı, kendi gitti."
"Kendi nasıl gitti ya?"
"Kendini ben öldürmüş oldum."
"Ay onu da mı öldürdün Sefer Amca?"
"Bende yalan yok... Dobrayım ben!"
"Sefer Bey'e talip olmak istiyorsanız bizi arayın."
Yani intihar etmek için hiç öyle sevimsiz yollara gerek yok, tabanca, bıçak, fare zehiri falan. Hem düğün dernek yapıyorsun, gerdeğe kavuşuyorsun, hem de kısa sürede Hakk'ın rahmetine... Kendini öldürmediğin, seni kocan öldürdüğü için günah da yazmıyor.
Sonunda işin suyunun çıktığını farkettiler, Sefer'e "lütfen programı terket" dediler. Sefer iki kolunu havaya kaldırdı, gol atmış bir futbolcu edasıyla stüdyodan çıktı gitti.
Fakat Türkiye'de bunların olmadığını sanan daha da çok yanılır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.