Aşağılık müsamere
Ortalıkta "Atatürk gibi" dolaşan vatandaşın yeni marifetleri ortaya çıktı... Mareşal üniformasıyla geziniyor ama "Atatürk gibi giyinmiyorum" diyor, kasabaların belediye panayırlarından para almadığını söyleyip "beş bin lira çok mu" diye ekliyordu...
Kaşlarının ucunu da yukarıya doğru fırçalamıştı.
Birtakım kıt akıllı kadıncağızlar bunu görünce ağlayarak boynuna sarılıyorlarmış: "Dirildin mi paşam, bizi kurtarmaya mı geldin?"
Bunlar yaşı geçkin emekli memurlardır, hani şu kendini dolandırıcıya kazıklatan, bileziklerini bozdurup parasını teslim eden takımı... Milli Şef çocukları...
Kimden kurtaracakmış? "Bizi mahvetmek isteyen kapitalizmin ve bizi yutmak isteyen emperyalizmin" pençesinden mi?
Yok canım, Tayyip Erdoğan'dan tabii.
Abim de kendine rakı sofrası kurdurmuş, bir yandan kafayı çekiyor, bir yandan sigarasını içiyor. Kapalı alanda sigara içmek herkese yasak, Atatürk'e serbest herhalde...
Otuzlu yıllarda böyle bir kısıtlama yoktu ya, o bakımdan olsa gerek.
"Reklam olmasın" diye de şişeyi ters çevirmişler, etiketi görünmüyor.
Bunun "ikonik" bir durum olduğunu varsayıyorlar.
Çok şükür, en öküz Kemalist bile bu skandalı savunamadı.
Bu da bir gelişmedir icabında.
***
Bir okul... Atatürk portresi önünde hap kadar çocuklar... Hadi buraya kadarını anladık.
Çocuklar portrenin önünde yere kapanmışlar.
Evet, "secdeye" varmışlar!
Portreye birtakım renkli şeritler bağlamışlar, bir ucunu tutuyorlar.
Kötüsü gelirse, bakanlıktan müfettiş gönderirlerse, okul müdürü ya da öğretmen "çocuklara kurdele döşetiyorduk" diyecek...
Bir tek yerde olsaydı gülecektik. Ama iki ayrı ilde iki ayrı okulda yaşanmış bu.
Vahimdir. Yaygınlaşma eğilimi gösteriyor.
Hangi öküz Kemalist'in bu kepazeliği savunmaya kalkacağını tahmin edebiliyorum ama yüreği yetecek midir?
***
Hani ikide bir "Atatürk sağ olsaydı" deyip durmayı severler ya...Atatürk sağ olsaydı onlara neler yapacağını da bir düşünsünler.
Atatürk işte asıl bu gibilerle mücadele ediyordu.
Eh, çocuklara Çankaya'yı Kabe, Nutuk'u kutsal kitap, Atatürk portresini ikona, Anıtkabir'i de Mescid-i Nebevi gibi öğretirseniz düşeceğiniz düzey de burasıdır.
Kimileri de "hasret ve özlemle anıyoruz" diyorlar...
İlgi ve alaka gösterip hisli duygularla mutlu ve mesut olsunlar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.