Karakaçan’ın kurtuluşu

Küçükçekmece'de yavru kedileri boğup sonra da fırında pişiren ve yiyen bir Japon yakalanmış.
Allah bin belasını versin.
Uzakdoğu'da maymun beyni, köpek budu, hatta "eşek bilmemnesi" yediklerini biliyorduk ama bu kadarı da fazla.
Japon sınır dışı edilecekmiş.
Çünkü "evcil hayvanları kasten öldürene 6 aydan 4 yıla kadar hapis" cezası henüz yürürlüğe girmedi. Japon "mala zarar vermek" suçundan parayı bastırmış ve ucuz kurtulmuş.
Hayvan Hakları Yasası henüz kanun teklifi bile değil, "teklif taslağı" aşamasında...
Cumhurbaşkanımıza sunulmuş. İnceleyecek, Meclis'e gönderecek.
O arada, sokak köpeklerini besleyen bir kadıncağız da komşudan dayak yedi.
Eskiden bunların resmini çekip "millet aç, aç" diye pazarlıyorlardı.
Kadın "Ne açı ayol, benim apartman dairelerim var" deyince de utanmıyorlardı.
Neden utanıyorlar ki?

***

Evet, hayvan öldürene 6 aydan 4 yıla kadar, eziyet edene de 6 aydan 3 yıla kadar hapis geliyor...
"Cinsel istismarda" bulunanlara da 6 aydan 3 yıla kadar...
Karakaçan rahat edecek artık.
Belki para cezasını görünce "insana alışırlar", ünlü fıkrada olduğu gibi...
Fakat buna karşı çıkan bazı köylüler olmuş! "Küçük yerleşim yerlerinde" sorun çıkabilirmiş!
Alışkanlığın gözü kör olsun.

***

Nesli tükenmekte olan hayvana saldırının cezası 5 yıla kadar, o nesli yok etmenin cezası da 10 yıla kadar çıkıyor.
Vaşakçılar yandılar.
"Hayvan dövüştürenlere" verilecek ceza da 3 aydan başlıyor, 2 yıla kadar çıkıyor.
Horozcular da yandılar.
Sokağa atmak ucuz oysa, 2 bin lira.

***

AK Parti bu taslak üzerinde "uzun yıllardır" çalışıyormuş.
Uzun yıllar sürecek nesi var, onu da anlayabilmiş değiliz.

***

Şimdi böyle dedik ya, birdenbire lumpenimizin hayvansever kesileceğini sanmayın.
Birkaç kişiye ceza kesilir, birkaç kişinin başı yanar, sonra eski hamamlarda eski taslar kullanılır.
Ne de olsa, Osmanlı'nın yasağı üç gündür.
Bu mesele de öyle emirle çözülür bir mesele değildir.
Bir "şehirleşme" göstergesidir.
Hayvana sevgi veren, burjuvazi.
Kedisiz köpeksiz burjuva evi neredeyse kalmadı.
"Mama" sektörü de altın günlerini yaşıyor.
Burjuva insan sevgisini boşverdi, sevgi "kapasitesini" hayvana yöneltti.
Köylü de hayvana hiçbir zaman sevgi "objesi" olarak bakmadı, ona hep sağlayacağı "yarar" açısından yaklaştı.
Ne olursa olsun, bir türlü çıkamayan şu yasa bir ileri aşamadır.
Eskiden bu ülkede solcular, kedi köpek sevenlerle alay ederlerdi...

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz