Venedik'e benzetme hastalığı ve bir düzeltme

Geçen gün de sözünü ettim! Yerel yöneticilerde ve şehrin dışına uydu kentler inşa eden müteahhitlerde bir "Venedik tutkusu" var ki, evlere şenlik!
İlle de evlerin veya mahallelerin arasından su kanalları geçirilecek, ille de su kanallarında gondollar dolaştırılacak!
Bunun yeşil ışıklı plastik palmiyelerin olduğu bir parkı gerçek bir vaha sanmaktan ne farkı var!

***
Kaldı ki Venedik'in temel belirleyeni yalnızca su kanalları değildir.
Şehrin tarihi dokusudur Venedik'i Venedik yapan...
Geçenlerde "Mardin, Venedik gibi olacak" başlıklı bir haber gördüm. "Mardin, Toledo gibi olacak" dense daha doğru olurdu.
Ama oradaki yaklaşım yine de daha anlamlıydı.
Çünkü Mardin şehir merkezindeki yeni binaların yıkılıp tarihi dokunun bir bütün olarak saklanacağından söz ediliyordu.
***
Ayrıca her su kanalı olan şehri ille de Venedik'e benzetmek de yanlış.
Amsterdam mesela...
Kesin biçimde bir kanallar şehridir. Hatta Venedik'ten daha çok kanalı olduğunu da belirtmeliyim..
Eğer Amsterdam'ı kanal kanal tekneyle gezmemişseniz şehri görüp tanıdığınızı söylememelisiniz!
***
Bir de düzeltme yapmalıyım.
Kurbağalıdere'de gondol gezdireceğini söyleyen Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk'ü eleştirirken adını yanlışlıkla Selami Özdemir olarak yazmışım.
Özür dilerim.