Sosyalist sol halkı anlayabilir mi?

Aktüel dergisi ne iyi yapmış da...
Sosyalist soldaki irili ufaklı partilerin liderleri ve önde gelen temsilcilerine sormuş...
Türkiye'nin geleceği için ne düşünüyorsunuz? Sosyalist muhalefet için kitlesel bir fırsat var mı?
Baktım..
Cevaplar bir gerçeği ortaya koymuş.
Sosyalist sol hâlâ "kendi"ni düşünüyor, toplumu değil.
Belli ki, kendi küçük örgütsel çıkarları ve ayakta kalma çabaları hâlâ her şeyden önemli...

***
Sanayi işçisi üzerinden siyaset yapmanın sosyalistler için yetersiz ve demode olduğunu söylemek yeterli mi?
Çevrecilik veya "kimliklere özgürlük" siyaseti sosyalist solu "yeni" yapmaya yeter mi?
Günümüzde kitlelerin en derin özlemi ve temel arayışı "adalet" değil mi?
İnsan merak ediyor, neden hâlâ sosyalistlerin bu konuda dişe dokunur bir çift lafı yok!
Belli ki, şöyle bir soruyla hesaplaşmıyorlar: Neden ninelerimiz, dedelerimiz, dayılarımız, annelerimiz, babalarımız "eşitsizlik" ten değil de, "adaletsizlik"ten dem vururlar?
Bu basit bir terminoloji farkı mıdır? Cehaletten midir?
Yoksa daha derin bir gerçeğin ifadesi midir bu?
***
Bilen bilir...
Bu toplumun alçakgönüllü, sağlam ahlaklı ve bencil bir hayat özleminden en uzak insanları arasında yer alır sosyalistler.
Gerçekten "halk çocukları"dır.
Ama öteden beri çok ciddi bir problemleri var.
Aktüel'in soruşturmasına verdikleri cevapları okurken bu problemin sürdüğünü gördüm.
Belli ki hâlâ durup "neden daha iyi, daha güzel, daha eşit ve özgür bir dünya istiyoruz, deli miyiz biz?" diye sormayı ihmal ediyorlar.
Oysa bu sorulara samimiyetle cevap aradığımızda karşımıza sadece şiirler, türküler, hikâyeler çıkmaz.
Binlerce yıllık manevi gelenekler ve inanışlar çıkar.
Ama bizim sosyalist solumuz bu alana gözünü kapatmakta kararlı...
Kendi "maneviyatı"nı ucuz materyalist analizlere kurban etmekte bu kadar ısrar eden bir siyasal çizgi halktan destek alabilir mi?