HAŞMET BABAOĞLU

Seyircinin de nefesini kesen film!

"Nefes" filminin son jenerik yazıları perdeden geçti.
Salonun ışıkları yandı.
Kimsede çıt yoktu. Nefesimiz kesilmişti.
Neden sonra gövdemizi ağır bir torba gibi sürükleyerek çıktık.
Karnımız aç! Bir restorana oturduk.
Ama filmin etkisi öyle çöreklenmiş ki, ne içimizin ne de ağzımızın tadı kalmış!
Baktım, biz erkekler yine de çabuk toparlandık. "Gerçekler böyle işte!" havasıyla idare ettik.
Ama kadınlar için kolay değildi. Boğazlarından hiçbir şey geçmedi. Burunlarını çekip durdular.

***

"Nefes-Vatan Sağolsun" için türlü çeşitli yorumlar yapılıyor medyada.
Herkes sinema dili açısından çok iyi ve alabildiğine gerçekçi bir film olduğunda anlaşıyor da...
Kimisi militarist buluyor; kimisi alttan alta anti-militarist mesajların öne çıktığını iddia ediyor.
Kimileri "yeterince milli bir dik duruş" sahibi olmadığı için bozuluyor filme; kimisi "kadınlara karşı ayrımcı" bir film olduğunu söylüyor.
Bunlar ayrıca tartışılır.
Ama insanların filmi izledikten sonraki ruh halleri de analiz edilmeli.
Çünkü filmin öyküsü kadar çok şey anlatıyorlar.
"Nefes" seyircisi için küçük çaplı bir "aydınlanma" filmi!
Binlerce metre yüksekte, kar fırtınası altında bir sınır karakolunda "vatan sağ olsun" diye görev yapmak, şehirde sıcak yataklarındakilerin kafalarından geçenlere hiç benzemiyor.
Bu gerçeği filmin her sahnesinde görüp anlamak çok insani, çok basit ama çarpıcı bir "aydınlanma" durumu...
***

"Nefes" bir tavrın filmi değil. İnsandan yana bir tereddüdün filmi...
Savaşın tam ortasında durup düşünmeye başlamanın...
Artık sadece intikam almaya odaklanmış yüzbaşının karısına yazdığı mektupta "vatan sağ olsun diyeceğim ama vatan sensin" deyişinde (bir sürçme mi) belirginleşen tereddüdün filmi...
***

Hepsi bir yana...
Ah o şarkı!
Filmin sonundaki... Yazılar başlarken araya giren sahnedeki şarkı...
Küçük Emrah'ın o şarkısı...
"Sensiz ben nefes alamam" yok mu?
O şarkı ve o sahne yaktı kavurdu içimi. (Sırf o sahne için bile yönetmen Levent Semerci ve oyuncuları ayrıca kutlamak isterim.)
Ve... Ne haksızlık!
Filme adını veren bu şarkıdan nedense medyada pek söz edilmiyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.