HAŞMET BABAOĞLU

Teni sarımsak taşı, gözleri zeytin yeşili!

İki tarafımız uçsuz bucaksız zeytinlik!
Ağaçların üzerine güz güneşinin tatlı sarı ışığı düşüyor.
Ortalıkta Nebil'le (Özgentürk) benden başka kimse yok. Toprak yol boyunca yürüyoruz.
Yola çıkmadan "minibüs gelecek, onu bekleseniz daha iyi!" demişlerdi. Ama aldıran kim!
İçimden "keşke gelmese minibüs" diye geçiriyorum. Gelmese de, köye kadar böyle yürüsek.
Benim cennetim bu çünkü!
Bu manzara, bu koku, bu ışık!
Hava Haziran'da herhangi bir gün kadar sıcak! Hırkamı çıkartıp belime dolamışım. Bir de yumuşacık bir güney esintisi yüzümüze çarpıyor ki, değmeyin keyfimize.

***

Yürüyüşümüzün her anında içimizi şükür duygusu ve huzurla dolduran yol nereye çıkıyor, biliyor musunuz? Ayvalık'taki 5. Zeytin Hasat Günleri şenliğinin yapıldığı Murateli köyüne...
Yanından geçtiğimiz bazı zeytinliklerde ağaçların altına hasat için yaygılar serilmiş.
Birazdan işçiler gelecek.
Sonra o garip alet çalışmaya başlayacak.
Kollarını rakibinin koltuk altlarından geçirip arkasında birleştirerek çapraza alan bir Kırkpınar pehlivanı gibi zeytin ağacına sarılıp köklerine kadar sarsacak. Zeytinler bu sarsıntıya dayanamayıp bir seferde patır patır yere dökülüverecek...
***

Koyu yeşil bir zeytin denizinin tam ortasında şirin mi şirin bir adacık Murateli köyü!
Köy meydanına giriyoruz.
Büyük yuvarlak masalar yerleştirilmiş. Ayvalık ve Cunda'nın tanınmış lokantalarının stantları sıralanmış. İsteyen sevdiği lokantayı, sevdiği yemeği seçip alıyor.
İzmir'den, Ankara'dan, İstanbul'dan davetliler, Ayvalıklılar, zeytinciler, gazeteciler, köylüler...
Güler yüzlü ve rengârenk bir kalabalık var.
Nebil (Özgentürk), Ege temsilcimiz Ünal (Ersözlü) ve eşi Dilara; hep birlikte oturduğumuz masaya bir tepsi pişi geliyor. İşte o an "bitiyorum" ben!
Yeşil zeytin, sızma yağ, Ayvalık'a özgü tulum ve lor peyniri ve pişi...
Bu mönüyü hiçbir şeye değişmem.
***

Yıllardır geliyorum Hasat Günleri'ne...
Ama bu seferki, bir başka güzeldi.
Bu sefer sektörün sorunlarını tartışmak yerine hepimizi oraya toplayan ortak coşku ve sevgiye odaklanılmıştı.
"Bu coşkunun kaynakları neler" diye soracak olursanız, kısacık bir liste çıkarayım.
1- Zeytin ve zeytinyağı... Sevenleri için hasat zamanı kalp başka bir heyecanla çarpıyor.
2- Teni sarımsak taşı, gözleri zeytin yeşili, insanı cömertliğiyle kucaklayan bir kasaba... O yüzden işte bir kez Ayvalık'a gelen, hep gelmek istiyor.
3- Muazzam bir doğa parkı... Ayvalık çevresinin manzarası, çiçeği böceği, dağı bayırı içinizi açıyor. Hele o havası yok mu!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.