HAŞMET BABAOĞLU

O güzel şarkıların hikâyesi!

Mazhar Alanson hayatını sayfalara dökmüş.
Kaç gündür elimden düşmüyor kitap...
Resimlere, fotoğraflara bakıyorum, şarkı sözlerine takılıyorum.
Kitabın adı "Mazhar Olmak."
Hem kendine hem de isminin anlamına şık bir gönderme yani.
Hep tepede kalmayı becermiş ünlü müzisyenler pek bilmezler belki ama hayat hikâyeleri bizim hayat hikâyemizle kesişir hep.
Ben kitaba her bakışımda delikanlılık günlerimle, 20'li, 30'lu yaşlarımın karman çormanlığıyla karşılaşmaktan kendimi alamıyorum.
Bir garip burukluk duygusu gelip çörekleniyor içime.

***

Mesela Kalamış Köhne'deki o gün batımları...
Kumun üzerine atılmış masalar.
İpucu Beşlisi tam karşı masamızda. Mazhar, Özkan, Galip Baransu ve Ayhan Sicimoğlu.
Bir havaları var ki , Rolling Stones halt etsin! Şarkıları "Heyecanlı" gibi kıpır kıpırlar.
En çok da Mazhar Alanson!
Kızlar çevresinde dört dönüyor; o ağır ve aldırmaz takılıyor.
Biz üç çelimsiz öğrenci, ona bakarken sandalyelerimizde büzülüyoruz.
Ah o günler, şimdi ne kadar uzaklar!
Ama bugünkü Mazhar'a bakıyorum. O hep aynı! Hiç geçmemiş sanki zaman!
***

Sonra soğuk bir akşam...
İçi fıskiyelerle süslü Kızıltoprak Stad Sineması'ndaki MFÖ konseri sonrası, ellerimi cebime sokup "Ele güne karşı yapayalnız, böyle de olmaz ki" diye bağırarak sokaklarda yürüyüşüm.
Ve Bodrum günlerimiz...
Fonda hep Mazhar'ın sesi.
O sıralar bütün istediğimizin biraz duygu, biraz deniz, biraz uyku olduğunu fark edişimiz.
Neyse... Mazhar Alanson'un kitabına bakıp kendi hatıralarıma dalma tuhaflığını burada keseyim.
Üstelik hangimizin "Yandım yandım ki, ah ne yandım / Bana yeniden şarkılar söyleten kadın" günleri yok! Hiç oralara kadar gelmeyeyim!
***

Huzur peşinde huzursuz bir ruh Mazhar Alanson!
Kendiyle kavga ederken başkalarıyla kavgalıymış gibi görünen...
Fena halde âşık ve "takık" bir ruh!
İşin özü... O bir sanatçı!
Kitaptaki resimlere ve kısa notlara bakmak bunu anlamaya yetiyor.
Ve tabii en eski zamanlar da, "Leyla'dan geçme, Mevla'yı bulma yolları" da, "Sarı laleler" dönemi de...
Hepsi orada.
Ben kitaba eklenen cd'ye bayıldım.
Mazhar almış eline gitarını..
Sandalye gıcırdamış, sesi gıcık yapmış, hiç aldırmamış. Bildiğimiz şarkılarını bir de öyle söylemiş ki, ne iyi yapmış.
Albümdeki parçalar arasında özellikle "Sen ve Ben" ile "Ah bu ben"i dinlemeye doyamıyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.