Lig galiba daha yeni başlıyor!
Zihnimiz peşin hükümlerle dolu...
Schuster savunma dörtlüsünün önüne üç adam daha, yani Aurelio, Ernst ve Necip'i de dikince bütün tribün içinden "hah" dedi; "Alman artık gol atmayı değil, gol yememeyi düşünüyor!"
Doğru görünüyordu! Üstelik Konyaspor maçının nasıl bir "milat" olduğunun farkındaydık.
Ama iki gerçek vardı ki, unutuyorduk...
Birincisi... Schuster zaten sakatlıklar ve kadro yetersizliği yüzünden doğrudan gol ayağı bulmakta zorlanıyor. İkincisi... Sahadaki diziliş kadar takımın niyeti de önemli! Necip ve Ernst istediklerinde çok sıkı atak oyuncularına dönüşüyorlar.
Nitekim dün onbire onbir oynanan ilk yarıda da durmadan atak geliştiren ve pozisyon bulan Beşiktaş'tı.
Belli ki, Bursasporlular da böyle bir Beşiktaş beklemiyordu. Önce tedirgin oldular, sonra sinirlendiler!
Dün baktım da...
Schuster'in onu bu kez göbeğe yaklaştırması da daha etkili oynamasını sağladı.
Bu kez her seferinde rakip savunmanın arkasına sarkıp kaleyi hedefledi.
Ve ne şaşırtıcıdır ki...
56. Dakikada "O topu nasıl gol yapamazsın!" diye tribünleri isyan ettiren Holosko, 66'da daha dar açıda olmasına rağmen topu Ivankov'un altından topu kaleye gönderebildi!
Hilbert'ten zaten çok söz edeceğiz.
Özellikle ligin ikinci yarısındaki maçlarda takımının "kilit oyuncusu" olacak Hilbert!
Bu çok açık!
Bir notum da ikinci yarının başındaki Necip'le Tabata değişikliğine...
Tamam! Bursa on kişi kalmış, savunmanın önündeki üç "oyun çapası"ndan birini çıkarmak ve ofansif bir oyuncu sokmak akla doğru geliyor.
Ernst ve Aurelio kalsın, Necip çıksın!
Sadece Holosko değil, Volkan Şen de maçın sonucuna damga vurdu.
Bursaspor bütün maçlarının ilk yarılarını dünkü gibi oynuyor. Yeşil beyazlıların üstünlüğü ikinci yarılarda ortaya çıkıyor.
Ama Volkan Şen'in kırmızısı, her maçta oyuna müdahaleleriyle dikkat çeken hocası Sağlam'ın da elini kolunu bağladı.
Sonuç...
Lig galiba daha yeni başlıyor!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.