HAŞMET BABAOĞLU

Trafik değil, 'toplum kazası' bunlar!

Sabah 05.40.
Bursa-İzmir Çevreyolu Yenihal yakınları.
Normal şartlarda yayla gibi geniş, pürüzsüz bir otoyoldur. Ama şimdi böyle olduğuna bin şahit ister!
Daha çok kan gölü içinde bir hurdalığı andırıyor.
Çünkü üç kamyon, bir TIR, bir yolcu otobüsü, beş kamyonet, bir otomobil ve bir ambulans birbirine girmiş.
4 kişi olay yerinde hayatını kaybetmiş, durumları çok ciddi 22 yaralı var.
Neden peki?
Yetkililer "kış şartları" diyor, "sürücü hatası" diyor.
Yoğun sis ve buzlanma var; üzerine sürücülerin dikkatsizliği de eklenince...
Ama bana sorarsanız, bunlar fazla teknik tanımlamalar!
Bu kazaların temel nedeni direksiyondaki insanımızın genel "ruh hali"dir.

***
Yıllardır o güzergâhta gidip geliyorum.
Sabaha karşı yola düşmeyi sevdiğim için de sis ve buzlanmaya çok sık rastlıyorum.
Fakat ne zaman göz gözü görmez bir beyazlığın içine girip hızımı iyiden iyiye düşürsem...
Yanımdan sise ve buzlanmaya hiç aldırmadan otomobiller, kamyonlar, hatta yolcu otobüsleri "vınnnn" diye geçiverirler.
Şaşkınlıktan küçük dilimi yutarım!
Çünkü yüz metre ilerimizdeki bir aracın bile stop lambaları doğru düzgün seçilemezken, bu sürücüler acaba neye güveniyordur!
Yoksa bizler zaten "ölümüne" araç kullanan insanlar mıyız?
***
Biliyor musunuz...
Ben, birkaç yorgun kamyonet ve bazı firmaların otobüsleri hariç...
Bunun hiç istisnası olmadı!
Sise girince kimse ayağını yeterince gazdan çekmiyor.
Hele lastiği kabak, freni patlak arabaların içerisini çoluk çocuk doldurmuş aile babalarının buzlanmaya falan aldırmadan hız yapmalarına aklım hiç ermiyor.
Daha fazla geç kalmadan...
Toplumbilimciler bu toplumun insanının "sürücü olarak" içine girdiği ruh halini ve bu hale etki eden kültürel dinamikleri iyice analiz etmeliler.
Yeni trafik yasaları da ona göre yapılmalı!
***
Bursa'daki zincirleme kaza hem Ulaştırma Bakanlığı'nı, hem de Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Dairesi'ni kara kara düşündürtmüş.
Tabii onlar "yolları duble yapıp ayırdığımızda kazalar azalır" diye tahmin ediyorlardı.
Sadece kazaların biçimi değişti.
Çünkü defalarca yazdığım gibi...
Araçların ve yolların kalitesi arttı ama sürücülerin kalitesi artmadı!
Eskiden yanlış sollama sonucu kafa kafaya çarpışıyorlardı; şimdi ya bariyerlere ya da önlerindeki araçlara bindiriyorlar.
Dikkat edin...
Kazaları dert etme tarzımız bile problemli! Bir kazanın korkunçluğunu ölümlü olup olmadığına bakarak değerlendiriyoruz.
Maddi hasar sorununu bir yana bırakalım...
Geçtiğimiz on yılda bir buçuk milyondan fazla insanın trafik kazaları nedeniyle sakat yaşamaya mahkûm olduğundan kimse söz açmıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.