Şehirde roman okumak!
"Böyle olmuyor" diyor arkadaşım. "Evden çık, işe git, eve dön; vaktinin çoğu şehir trafiğinde geçsin; kafa dağıtmak için gittiğin yer alışveriş merkezi olsun; evdeyken TV ekranı hep açık olsun... Ee, bu koşullarda bazı kitaplar hiç okunamıyor ki! Belki yatmadan önce bir polisiye. O kadar! Oysa kaç zamandır, gençliğimde yarım bıraktığım Anna Karenina'yı baştan okumanın hayalini kuruyorum."
Dostoyevski ve Sabahattin Ali'ler çantamda hazır!
Haydi, deyip bir sabah vakti yola çıkmamı bekliyorlar.
Okumaya ara verdiğimde de kasabanın çarşısında yürüyüşe çıkmaktan, belki bir esnaf lokantasına girip güveçte etli türlü atıştırmaktan güzel ne olabilir!
Bakıyorum da...
İyi edebiyatın talep ettiği sessizlik ve yavaşlık hafta sonlarımızdan bile elini ayağını çekmeye başladı.
Neyse...
Bahar bitmeden hayalimi gerçekleştirmenin yolunu bulsam, çok iyi olacak!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.