HAŞMET BABAOĞLU

Demokrasi var mı, yok mu?

Demokrasinin varlığına bir türlü inanamayız! Meclis'teki vekil de sandık başındaki seçmen de emin değildir.
En tepedeki, en aşağıdaki; içerdeki, dışarıdaki...
Kimse bir türlü emin olamaz varlığından!
Hani ateizm-teizm tartışmalarında çok kullanılan bir söz vardır; "turbulansa girmiş bir uçakta ateist kalınmaz" denir!
Demokrasi ise öyle netameli zamanlarda bile tartışma konusu olmayı sürdürür.
Bir bakarsın...
Askeri darbeye karşı demokrasi mücadelesi verenlere "sivil diktacı" denmiş!
Bir bakarsın...
Seçmenin yarısı "beyinsiz" diye sınıflandırılmış!

***
Çok partili siyasi hayat, parlamenter rejim, seçme-seçilme hakkı ve düzeni...
Neden bunlar demokrasinin varlığı konusunda bizi tümüyle emin kılmaya yetmez. Neden "bu ülkede demokrasi var" derken alaycı, "bu ülkede demokrasi yok" derken gayet ciddiyizdir?
Haydi, eli biraz daha yükseltelim...
Diyelim ki, sendikalar, vakıflar, sivil toplum kuruluşları her Allah'ın günü siyasete kıyısından köşesinden katılıyor.
Böyle bir toplumda dahi bir şeylerin eksik kaldığı; yurttaşlarda demokratik düzenin varlığına dair kuşkunun sürdüğü pek yaygın bir durum değil midir?
***
Sakın lafı döndürüp dolaştırıp bir "demokrasi metafiziği" oluşturacağımı sanmayın!
Öyle "doğrudan demokrasi" kılıfı arkasına saklanan siyasal fantezilere ve çocukluk hastalıklarına da prim vermem!
Çünkü iyi bir antiotoriter siyasetin dahi "temsili kurumlara" ve "temsilcilere" ihtiyacı vardır.
Tersi, totaliter bir taklittir; demokrasi taklidi!
***
Varlığına bir türlü inanamadığımız bir şeyi nasıl bu kadar çok isteyebiliyoruz?
İncelik tam da şu sözcüktedir; "istemek" sözcüğünde...
Demokrasinin sadece bir siyasal sistem olmadığını; bu sistemi mümkün kılan şeyin tek tek her bireyde yeşeren bir duygudan kaynaklandığını unutuyoruz
İnatçı ve ısrarlı bir dirençtir demokrasi; aslında apaçık bir tutkudur!
Tahakküm altında yaşamaya karşı direnç ve derinden derine özgürlük tutkusudur!
O yüzden işte...
Ne seçimler, ne meclisler, ne partiler ve örgütler bizi demokrasinin varlığına ikna etmeye yetmez!
Çünkü birbirimize baktığımızda o duygudan, o "ateş"ten pek bir eser görünmüyor.
Olay budur!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.