HAŞMET BABAOĞLU

Şehirden kaçmak...

Bu hayal hiç bitmeyecek!
Yani...
Hafta sonu ninesini ziyaret için köyüne giden genç şehirdeki işine dönmek istemeyecek.
Tatilini bir kıyı kasabasında geçirenler dönüşte gün gelip o kasabada yaşamanın hayallerini kuracak.
Daha önce elini toprağa hiç değdirmemiş, bir kümesin önünden bile geçmemiş olanlar...
Birdenbire "toprağa yakın yaşamanın bilgeliklerinden" veya "şehirden uzak kalmanın huzurundan" söz etmeye başlayacak.
Hiçbiri de sormayacak...
Peki toprak insanları neden bu kadar dertli? Kasabalarda yaşayanları neden kış aylarında, hele akşamüstleri dayanılmaz bir melankoli sarıyor?

***

Oysa meseleyi kavramak için bizi çeken şeye değil, iten şeye; yani şehre bakmak gerekiyor.
Yoksa bilinmez mi hiç!
Toprak zordur. Herkese uymaz. Hele sabırsız şehirliye hiç!
Denizin kıyısında yaşamak tatildeyken kumun, güneşin tadını çıkarmaya benzemez.
Doğaya gelince... Bilen bilir, doğa huzursuzdur. (Ah, huzurun insana ait ve "içsel" bir değer olduğunu bir anlasak!)
Asıl olan şu ki, insan ile metropol denen "makine" arasında derin bir uyumsuzluk var.
Baksanıza...
Eğlendiriyor bizi şehir ama neşelendiremiyor.
Ekmeğimizi veriyor ama ruhumuzdaki susuzluğu dindiremiyor.
Bazılarının canlı kültür hayatıyla ve yarattığı özgürlük duygusuyla başımızı döndürüyor ama çoğunluğu devasa bir iş güç mekanizmasının "sabah sekiz, akşam altı köleleri" haline getiriyor.
***
İşte bu yüzden deniz, toprak ve sakin bir yaşam şehrin alternatifi gibi görünüyor bize.
Aklımız kalıyor oralarda!
"Kıra ve kıyıya kaçma hayali hiç bitmeyecek" deyişim ondan...
Çünkü...
Bugünün şehirlerinin aslında insanlığın "şehir ütopyası"nın (Medeni merkez=Medine) çok başarısız ve kötü kopyaları olduğunu anlamakta zorlanıyoruz.
Şehir diye endüstriyel toplama kampları inşa ettiğimiz sürece bu işin içinden çıkamayacağız!
Theodor Roszak'ın şu sözleri önemli: "Şehir esas olarak insanlardır. Çevre yolları, kültür merkezleri, başını alıp gitmiş emlak piyasası değildir. Bizim şehirlerimizde şehirden nefret eden insanlar yaşıyor." (Çorak Ülkenin Bittiği Yer.)
Neden? Neden şehrin sakinleri şehrinden gizliden gizliye nefret ediyor?
Üzerinde durmaya değer konu!
Devam edelim mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.