HAŞMET BABAOĞLU

Pazar notları: Gitmek...

Çok sık yola düşüyorum. Şafakta yola çıkışların derin hazzı beni hâlâ büyülüyor. Fakat farklı ve yeni diyarlara değil, ısrarla ve inatla hep aynı yerlere gidiyorum. O halde... Beni çeken şey yeni tanışmalar ve karşılaşmalar değil, kavuşmalar ve ayrılıklar.
***
Belki de asıl sevdiğim "dönüş"ler... Giderken de, gelirken de, hep "dönüş" yolundayım. Bir gezginden çok, vuslata hasret bir garip gibi!
***

Büyük şair Kavafis'in "yeni bir ülke bulamazsın/başka bir deniz bulamazsın/ bu şehir arkandan gelecektir" dizelerini bilip de içerdiği "doğru"yu kabul etmeyen kalmış mıdır? Sanmam. Ama giden, bir bakmışsınız ki, "yol"u sevmiş, "yolculuğa" bağlanmış. Şehir arkasından geliyormuş, ne gam!
***

Turizm dünyasında ve malumat bombardımanı altında gerçek gezginlikten ve ucu açık "keşif yolculukları"ndan söz etmek saflık olur. O dünya bitti, o dönem kapandı. Ama "yol"un hazzı ve içimizin derinlerinde yarattığı metafizik kıpırtı hâlâ varlığını sürdürüyor. Bir başka şehre ya da ülkeye gidince veya yer değiştirince "kendi"mize dönüvermemiz bundan! Eskiler, tam da bu yüzden bedenin yolculuğuyla zihin yolculuğunun kardeş olduğunu söylerlerdi. Aralarının çoktandır açık olduğu, doğru! Ama hâlâ kardeşler!
***

Bazen her şeyi terk edip gitmek gelir içimizden... Basbayağı gitmek! Yapamayız. İmdadımıza "dalıp gitmek" yetişir.
***
Geçen gün dünyanın yeni bir altüst oluşa hazırlandığın anlatıp "biz serinkanlı, iktidarsa şeffaf olmalı" diye yazdım. İşin doğrusu o! Fakat daha sonra yazdıklarıma bakınca, sözlerimi pek naif bulduğumu itiraf etmeliyim. Halk serinkanlı olamaz. Serinkanlı gibi görünür. Çünkü ya Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmaktan korkuyordur ya da çektiği acıları büyütecek bir provokasyona gelmekten çekiniyordur. İktidarlara gelince, varlıklarını kapalı kapılar ardında büyütür, pekiştirirler. Şeffaf olamazlar. Ancak şeffaf olmaya siyaseten zorlanabilirler.
***
Michel Tournier günümüzün flörtleri ve şehvet soslu ilişkileriyle âşık olmak arasındaki farkı çok net ve sarsıcı biçimde tanımlar: "Aşk, yüzü sevmektir."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.