HAŞMET BABAOĞLU

50'sinde erkekler!

İnsan gerçekten yaşlandığının ne zaman farkına varır?
Doğru cevabı biliyoruz ama bu konulara epey kafa yoran yazar Jean-Louis Fournier'in ağzından yazalım...
"Kendimi hiç bu kadar genç hissetmemiştim, dediği zaman!"
Günümüzün erkeği 40'larının ortasından sonra bu lafı etmeye başlıyor; 50'sinde iş iyice dokunaklı bir hal alıyor.
Sanki hayat onunla alttan alta dalgasını geçiyor.
Hele hafiften tuzu da kurumuşsa...
Gücüyle kavgalı değilse...
Özgürlük denen lanet baştan çıkartıcının azıcık da olsa, tadını almışsa...
İşte tam o sırada...
Yani tam kendini iyi hissetmeye başlarken...
Yaşlandığı gerçeğini de öteleyemez ve örtemez olduğunu fark ediyor.

***

Şu sıralar Tuluhan Tekelioğlu'nun yeni kitabını okuyorum.
Kitabın ve ona eklenen belgesel filmin adı şöyle: "50'sinde Erkek: Yola girmek mi, yoldan çıkmak mı?"
Birbirinden ilginç röportajların yer aldığı çok özel bir gazetecilik çalışması.
Erkeklerin yaralı bedenleri ve kırgın ruhlarına bu kadar yaklaşmak; röportaj sırasında yakışıklı yalanların ardına saklanmalarına izin vermemek kolay iş değil.
Geçmiş zaman, Tuluhan'la "40'ında 40 Kadın" belgeseli üzerine sohbet ederken "yeni projem 50 yaş erkekleri" dediğinde "zor olacak" cevabını vermiştim; "erkekler kendilerini kolay açmazlar!"
Malum, erkekler kuyruğu dik tutmaya yazgılı varlıklardır. Oysa "anlatmak, açılmak, açıklamak" dediğimiz şeyler iktidarı hırpalar.
Fakat yanılmışım.
Baktım ki, hem anne kucağı gibi müşfik, hem de profesyonel bir merak mesafesinden bir dinleyici bulunca anlatmaya doyamamışlar.
***

Tuluhan kitabını bana imzalarken "Konuştular" diye bir not koymuş ve sormuş; "acaba erkekler değiştiler mi?"
Hakikaten de öyle! Bir ben konuşmamışım sanki!
Bankacısı, yöneticisi, bürokratı, çiftçisi...
Hepsi geldikleri yaşın ve hayatlarının en mahrem yanlarını ortaya döküvermişler.
Aslında değişen şey şu...
Şimdilerde iktidar itirafla taçlandırılıyor.
İtiraf
, gücü elinde tutanı daha sıcak, daha içten gösteriyor.
Onlar da hani kaçın kurası!
Şimdi belki daha az yakışıklı ama daha "sevilecek biri" gibi göründüklerinden nasıl da eminler!
Bilmez miyim!
Hemcinslerim onlar benim, dostlarım, akranlarım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.