HAŞMET BABAOĞLU

"İrfan ihtiyacı"

Kimi akademisyenler ve uzmanlar vardır...
Kafaları iyi çalışır ama sezgileri güdüktür; kibirleri çoktur ama sevgileri yoktur; bilgileri sular seller gibidir, kavrayış becerileri ise kurumuş gitmiştir.
"İrfan" kavramı bu eksikliği ne güzel anlatır.
Onlara her bakışımda "ilmi çok; irfanı az" insanlar görürüm.
Bilgiyi bilmek bir aşamadır.
İrfan ise "bilme"yi bilmektir. (Ancak öyle arif olunur! Marifet odur!)
Yani Cemil Meriç'in dediği gibi "kemale açılan kapı" aralanır; o kişi yavaş yavaş "bilgi sahibi" olmaktan "bilgi" olmaya geçer
Ayrıca Gazali'nin her aklıma gelişinde ufkumu açan şu sözünü de not edeyim: "İlim ateşi görmeye, irfan ise o ateşle ısınmaya benzer..."

***
Nereden çıktı bu "irfan" kavramı demeyeceksiniz, biliyorum.
Çünkü zamanın ruhuna uygun olarak "irfan" kavramı sık sık gündeme giriyor.
Dün gazeteleri okuduysanız görmüşsünüzdür; Diyanet İşleri Başkanı Görmez bir şehrimizin "irfan geleneğine ihtiyacı"ndan söz etti.
Ancak dikkat edin, "irfan" demedi, "irfan geleneği" dedi sayın Görmez.
Yani üstü örtülü biçimde tasavvufa gönderme yaptı.
Bu bakımdan, bir şehrin "manevi eksikliği"nin bir yüksek bürokrat tarafından dile getirilmesindeki tuhaflık kadar...
Uzun süre tasavvufa şiddetle karşı ekollere bağlı kalan Diyanet kurumunun başkanının şimdi böyle bir değerlendirme yapması da ilginçti.
***
İrfan sadece tasavvuf geleneğine ait bir terim mi?
Hayır!
Hatta hem Batı sosyolojisi, hem de teolojisinden ayrı bir açıdan bakarsak, "irfan" insanlığın "derin kültürü"dür.
Bunlar uzun ve derin konular.
Benim bu aşamada dikkat çekmek istediğim nokta ise açık...
Sayın Görmez sade bir ilahiyatçı değil, çok güçlü bir devlet kurumunun başkanı.
Bilmesi gerekir ki, "irfan" gibi kavramları "devletleştirmek", onları naylonlaştırmaktan daha tehlikelidir.
Neden mi?
Hani ilmi çok olup da irfanı en eksik şey nedir, diye sorsanız...
İkiye kadar bile saymaz, "modern devlet" diye cevaplardım.
Bugün "İrfan geleneği"ne ihtiyacı olan bir yer varsa, orası şu veya bu şehir değil, devletin ta kendisidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.