HAŞMET BABAOĞLU

Pazar notları: Siyaset!

Parlamenter siyaset neden durup durup tıkanan bir şeydir? Yok! İdeolojiden, derin devletten, demokrasi eksiğinden, parlamento aritmetiğinden söz edeceğimi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz... Siyaset tıkanır. Çünkü sokağı unutur. Terörü bilir, gündelik şiddeti bilmez. İşsizliği bilir, rakamlarını ezberler ama işsiz insanın halini bilmez. Ezilen kimliği bilir, ezilen kişiliği bilmez. Demokrasiyi bilir ama özgürlük ihtiyacını bilmez.

***

Her iyinin başlangıcı ve sonu barıştır. Fakat kafada ve kalpte barış yoksa toplumda barış olduğu görüntüsü aldatıcıdır.
***

Gerçek toplumsal barış menfaatlerin işbirliği değil, adalet için elbirliğidir.
***

Ne öğreniyoruz? İktidarlar öyle ya da böyle "kışla" seviyor.
***

İktidar bir süre sonra "aynaya bakarak" konuşmaya başlıyor. Tek referansı yine kendisi olan bir dil, bakış ve fikir yürütüş... Bunun bir çaresi var mı?
***

Her eylemci provokasyona gelmeyeceğini düşünür. Bunda haklıdır, çünkü aksi durum onu çocuk yerine koyar; hayallerini ve fikirlerini küçümser. Fakat öyle durumlar vardır ki, provokasyona o gelmese, provokasyon ona gelir.
***

Bu notları (dün) saat 15 sularında yazıyorum. Az sonra gazeteye göndereceğim. Fakat öyle bir ortam, öyle bir gün ki, bugün siz okurken notlar kendi anlamlarını çoktan imha etmiş olabilirler!
***

Bazen yazarken durup kalıyorum. Çünkü bakıyorum da, kelimelerimiz ne kadar yıpranmış, ne kadar eski, ne kadar güçsüz ve kirli. İsmet Özel'in "Sana durlanmış kelimeler getireceğim/ pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler" deyişini o zaman daha iyi anlıyorum.
***

Geçen akşam Haberturk'te yine "doğru beslenme" üzerine bir tartışma vardı. Beş uzman profesör bilim adına birbirleriyle tek bir konuda bile anlaşamadılar. Bunun sonucu belli: Herkes "inandığı" gibi yiyip içecek!
***

İnsan, tıp tarafından yavaş yavaş kendi fizyolojisinin bir parçasına dönüştürülüyor.
***

Hepimiz ışığın etrafında pervane gibiyiz. Televizyon ekranının karşısından ayrılamıyoruz. Sonunda yanıp kavrulmak pahasına...
***

Hayatta anlayamadığımız şeyler olsun, dert değildir. Her soruya bir cevap yetiştirmeye, her tatsızlığa hayli yapay bir "manevi tatlandırıcı"yla çare bulmaya mecbur değiliz. Boşluk kalsın, belki "hikmet"le dolar!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.