Kulüp taraftarları dayanışmış...mış!

Daha bir ay kadar önce medyada estirilen şu rüzgârı hatırlayacaksınız...
"Büyük kulüp taraftarları Gezi sonrası kol kola girip tek yürek oldu, özlenen manzara gerçek oldu!"
Tabii o patırtı içinde kimse sormadı...
Madem bu gruplar meydana siyasi kimlik üzerinden değil de, "taraftar" kimliğiyle çıkıyorlar, neden şikeye ve futboldaki adaletsiz düzene karşı da haykırmıyorlar?
Neden iktidarın şiddetinden dem vuruyorlar da, futboldaki "İstanbul oligarşi"sinin on yıllardır öteki takımlara karşı süren şiddetine yönelik tek bir slogan bile atmıyorlar?
Çünkü kendimize söylediğimiz toplumsal aidiyet yalanlarına "direnmek" o kadar kolay değil!

3 Temmuz 2011'de başlayan sürecin üzerinden iki yıl geçti.
Taraftar gruplarının birleşip "ahlaksız futbol düzeni istemiyoruz!" diye bir kampanya başlattıklarına bir kez bile tanık olamadık!
Yine hatırlayacaksınız...
Şikecileri ağır cezalardan kurtarmak için 3 Temmuz'dan sadece dört ay sonra parlamento alelacele 6222 sayılı Sporda Şiddet Yasası'nı değiştirmişti de...
Şimdi Taksim'de pek "siyasallaşmış" ve pek "adaletli" görünen kimi taraftar grupları hiç seslerini çıkarmamıştı.
Hepsini bir yana bırakın...
Türkiye Futbol Federasyonu'nun yetkili kurulları kaçak güreşerek ve bir yığın hukuksuzluğa imza atıp cezaları hafifleterek de olsa, şike ve teşvikin varlığını kabul etmek zorunda kaldı.
Gerçek bu kadar açık!
Ama taraftar grupları dönüp en basitinden bir "yuh!" bile çekmediler.
"Vur, kır, parçala; bu maçı al" mantığıyla yıkanmış zihinleri dürüst ve adil bir tepki koymalarına bir türlü izin vermedi.

O halde sormak gerek...
Taraftarların Taksim'de dayanıştığı görüntüsü hangi amaçla yaratılmış olabilir?
Düşünün, bu gruplardan biri Taksim'den etrafa kendi yöneticilerinin başbakan olmasını isteyen tweet'ler atıyordu!
Anlamak için bir projeksiyon yapalım...
Mesela bugünden bir buçuk ay kadar ileriye gidelim.
"Siyasallaştırılmış tribünler"le yeni lig sezonunu açalım.
Nasıl bir manzara karşımıza çıkar? Yeni çatışmalar, polis şiddeti, yeniden kabaran öfke, değil mi!
Medyanın sosyolojik analiz meraklıları yine kızacaklar ya, büyük bir dümen dönüyor!
Ben bütün saflığımla taraftar gruplarına son bir çağrı yapmak istiyorum.
"Temiz futbol için; Kulüpler Birliği ve TFF düzeninin değişimi için" Kadıköy'de bir yürüyüşe var mısınız?