HAŞMET BABAOĞLU

3 Temmuz Tahrircileri utanıyor mudur?

Dün güne ne kötü uyandık! Kahrolmamak imkansız. Gerçi bekliyorduk, her gün daha tedirgindik ama hangimiz inkar edebilir ki...
Sinsi Sisi'ye, İsrail ve Batı'dan gelen desteğe rağmen cunta işleri daha sertleştirmez, halkın üzerine bir kez daha ateşle gitmez herhalde diye hayaller bile kurmuştuk.
Bu sefil dünyada hayal kurmadan da yaşanmıyor ki!
Sabah erken saatte Mısır'dan gelen katliam haberleri ve uluslararası yansımalarını tararken, bir yandan da telefonumda twitter sinyalleri ard arda çalmaya başladı.
Baktım, daha iki ay önce sosyal medyada Gezi için ortalığı birbirine katan bazı arkadaşlar etrafa mesaj yağdırıyor.
"Kahrolsun cuntalar, Mısır halkının direnişinin yanındayız!"
İçimden dedim ki...
Doğru, iyi, güzel ama sevgili kardeşim...
Sakın bu noktaya nasıl gelindiğini ve senin gibilerin katkısını unutmamızı bekleme bizden!
Sen de dön bir bak ve baştan düşün!

***

Nasıl mı?
Hatırlatayım.
Çok zaman geçmedi nihayetinde.
Temmuz başıydı.
Tahrir'e çıkanlar özgürlük, demokrasi şarkıları söyleyip "Mursi'nin defolup gitmesini" istemişlerdi. (Ne kadar tanıdıktı bizim için!)
Ve 3 Temmuz günü o Tahrir kalabalığını bahane ederek darbe yapıldı.
Meydandaki "Devrimci sosyalistler", "Demokrasi Birliği" gibi gruplar ne olup bittiğini tam anlayamadan Tahrir'i dolduran eski rejim yanlıları, pek "çağdaş" liberaller ve İhvanfobisi taşıyan küçük burjuvalar havai fişeklerle darbeyi kutlamaya başlamışlardı bile.
O sırada kimse Mursi'yi destekleyen geniş halk kitlelerinin gasp edilmiş haklarını geri almak için bütün Mısır meydanlarını dolduracağını ve asla geri adım atmayacağını ummuyordu.
Tahrir kibir içindeydi.
Oysa o tek bir meydandan ibaretti.
Cuntaya karşı direniş ise yüzlerce meydanda, sokakta, evde, iş yerinde başlamıştı. Bugün tankların, tüfeklerin sözü geçiyor gibi ama yarın her halükarda gerçek halkın meydanları kazanacak.
Tahrir ise artık hep kötü anılacak!
Belki gün gelecek kimseler "gezi"ye bile çıkmayacak orada; tiksinilecek!
Çünkü yürürken Mübarek'in devrilişi yerine Sisi'nin zalimliğinin alkışlanışı akla gelecek!
Anlıyorsunuz, değil mi sevgili kardeşlerim?
Demokrasi şaka değil!
Oligarşiyle flört ederek demokrat olunamıyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.