HAŞMET BABAOĞLU

Bu çağda anneler, bebekler ve ninniler!

Dümdüz yaşamanın bile en baştan öğrenilmesi gereken bilgiler toplamı olduğuna inanılan bir çağda yaşıyoruz ya...
Annelik ve çocuk yetiştirmek de öyle!
Gelenekler unutuluyor, eski bilgiler çözülüyor ve uzmanların gücü yükseldikçe yükseliyor.
Şöyle bir hikâye anlatılır...
Genç anne bir pedagogla tanışınca fırsatı kaçırmak istememiş: "Ne zaman çocuğumu eğitmeye başlamalıyım!"
Uzman kişi şöyle bir geri çekilip anneye bakmış, sonra "çocuğunuz dünyaya geleli ne kadar oldu?" diye sormuş.
"Üç yıl oldu bile!"
Pedagog hafif kasılarak cevaplamış: "Yazık! Eğitime başlamak için tam üç yıl kaybetmişsiniz!"


***

Dünkü haber bültenleri bana bu hikâyeyi hatırlattı.
Haber şu: İngiltere'de kalp hastası bebekler üzerinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre annelerinin söylediği ninniler bebeklerin ağrılarını dindiriyor, rahatsızlıklarını en alt seviyeye indiriyormuş.
Yakında bu konuda uzmanların katıldığı tv tartışmaları da yapılır, kesin!
Peki bu araştırma sonucuna şaşırdık mı? Hayır!
Çünkü içimizde bir yerde, ninnilerin sadece uyutmadığını, iyileştirdiğini de hissediyorduk.
Bunun için uzmanlara, araştırmalara falan ihtiyacımız var mıydı? Hayır!
İyi de söyleyin bakalım, ninniler nereye gitti?
Gençlerin bildiği, büyüklerinden aktarılmış olup da aklında tutabildiği kaç ninni var?
Bu satırları yazmadan önce gazetede karşıma çıkan genç annelere sordum; dandini dandini dastana'dan öteye gidemediler.
Ah! Hep böyle oluyor modern popüler kültürün işleri!
Sanki alttan alta bizimle dalga geçiliyor.
Köylüler ekip biçmeyi bırakmışken şehirlilere toprakla uğraşmanın güzellikleri ve her yanı fast-food zincirleri kapladıktan sonra çocuklara tencere yemeği yedirmenin yararları ve hazları anlatılıyor.
İster misiniz, şimdi de ninni güzellemeleri yayılsın; ünlü şarkıcılardan ninniler dinlemeye başlayalım!

***

Gelelim esasa...
Ninni bütün kültürlerde "söz"den çok "tatlı ses" ve ritime dayalı bir şarkı türü...
Mesela bizim "Nenni yavrum, nenni, nenni"miz ile Anglosakson'un "Toora, toora, loora" ninnisi sese dayalı akışkan haz ve güvenlik duygusu açısından aynı özelliklere sahip!
Yani günümüz anneleri bu sesi ve ritmi kendileri uydurabilirler; yepyeni ve özgün ninniler söyleyebilirler.
Söylemeliler de!
Zaten ninni dediğin şefkati aktarmalı!
Sırf geleneksel kültür diye de "küçük küçük ellerin /benim küçük askerim" ninnisini söylemenin âlemi yok!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.