HAŞMET BABAOĞLU

Bu köşk hangi köşk?

Yıllarca "al gülüm ver gülüm" bir iktidar, itibar ve keyif dünyasında yaşadılar.
Daracık fakat manzarası hoş bir pencereden bakıyorlardı ülkeye.
Göremediklerini yok sayıyorlardı. Gözlerine batan şeyleri de medya gücüyle "batırıyor"lardı.
2002'den bu yana manzara değişince...
Bütün sosyal dinamikleriyle Türkiye'yi karşılarında görünce zihinleri karıştı; hem çıkarları hem de konforları bozuldu.
Hâlâ güçlü, zengin ve etkililer.
O yüzden de her şeyin iyisini bildiklerini sanıyorlar fakat "iyi" üzerinde hiç düşünmediklerini fark edemiyorlar.
Siyaseti dizayn etme ısrarlarından vazgeçmiyor fakat her seferinde şapa oturmaktan da yorulmuyorlar.
Zamanın onlar için 1990'ların sonunda durduğunu anlamak işlerine gelmiyor.
Siyasi iklim sert olmasa, durum komik aslında; bak eğlen, öyle bir şey!

***

Bu zihni anlamak için bir örnek vereyim...
Haşim Kılıç'ın malum konuşmayı yaptığı gün Milliyet'te Güneri Cıvaoğlu Köşk için aklından geçen alternatif isimleri yazmıştı.
Ciddi ciddi "bir ufuk turu" olarak adlandırmıştı yaptığı şeyi.
Prof. Yılmaz Büyükerşen, Coca-Cola CEO'su Muhtar Kent, Ekmeleddin İhsanoğlu, Meral Akşener.
"Ufuk" bu işte!
Adaylara bakınca, insanın "yahu bu köşk hangi köşk?" diye sorası geliyor.
Gerçek o ki, söz konusu sosyal çevrenin "ufku"nun bundan sonra da değişeceği yok.
Medyada gazete ve tv yöneticiliği, başyazarlık ve tv'de yıllarca siyasi yorumculuk yapmış Güneri Bey geçen yıllardan habersiz gibi.
"Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığına kim yakışır?" sorusuna verdiği cevaplar hâlâ 90'ların medya yöneticilerindeki "şıklık" ve "life- style" takıntısını taşıyor.
"Dünyanın en büyük şirketini yöneten adam Türkiye'yi de yönetir" kafasında.
Prof. Büyükerşen'in "yerel liderlik ötesinde ülke çapında tanındığını" sanıyor.
Ekmeleddin İhsanoğlu'na gelince...
Türkçe'yi hafif Arapça aksanıyla konuşan zarif beyefendi, yıllardır Aydın Doğan'ın köşk adayı diye bilinir. Eh, listede tabii ki, bulunacak.
***

İşin özü şu...
Ülkenin sosyolojik tabanı sağlam bir muhalefete çok ihtiyacı var.
Şimdi muhalefete bütün samimiyetimle seslenmek istiyorum...
Çok geç olmadan, kaçın kurtulun eski medyadan!
Yoksa bu adamlar sizi bitirecek.
Dünyadan ve ülkeden habersiz bu bakıştan, bu bitmez tükenmez "sitcom"dan yakanızı kurtarın!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.