HAŞMET BABAOĞLU

Hangisi başarılı oldu ki, bu olsun!

Hayallere kapılmanın bir anlamı yok!
11 Eylül sonrasında ABD'nin (isterseniz buna "koalisyon güçleri" veya NATO falan da diyebilirsiniz) askeri operasyon yaptığı coğrafyalarda ot bitmiyor!
Başta Afganistan ve Irak harekâtları olmak üzere bu operasyonlar sonucunda vaat edilen hedeflere ulaşıldığını gören var mı?
Demokrasi ve hürriyet geldi mi?
Onları da geçtim, en basit haliyle istikrar denen şey sağlanabildi mi? Ne gezer!
Tersine...
Sosyal çatışmalar büyüdü; dini, etnik ve politik ayrılıklar keskinleşti ve operasyonun hedefi olarak gösterilen terörizm kendine daha geniş bir toplumsal kaynak buldu.
En kötüsü de, o coğrafyalar kültürel ve tarihsel derinliklerini kaybettiler; "çölleşme" sürecine girdiler.
Peki şimdi hedef IŞİD canileri diye operasyona olumlu bakmaya mecbur muyuz?
Aradan bir süre geçtikten sonra yine oturup ABD'nin hesaplamadığı sonuçlarla karşılaştığını mı iddia edeceğiz?
Saflıkta bu kadar da ısrar edilmez ki!
Belki de bütün bunlar orta vadeli bir plan ve hesabın bir parçası...
Ya da denilebilir ki, bizzat ABD'nin kendisi yarattığı çifte standardın mahkûmu!

***

Bush savaşları üzerine uzmanlaşan ve 2011'de yazdığı "Birleşik Korku Devletleri" adlı kitabıyla dikkati çeken Tom Engelhardt geçenlerdeki yazısında IŞİD'in müdahaleden memnun kalabileceğini ima ediyordu. (How America Made Isis, ICH, September 03, 2014)
Neden?
Çünkü Taliban örneğinde de gördük; bu türden operasyonlar "aşırı uçlar"ın direniş yoluyla toplumsal merkeze taşınmasına imkân veriyor.
Engelhardt'a göre, James Folley'in kafasının kesilmesi videosu çok düşündürücü bir olay.
Öyle ya, IŞİD'i yönetenler Hollywood standartlarında bir mizansenle dünya kamuoyuna sunulan bu infazın süpergücü üzerine çekeceğini hesap edememiş olabilir mi?
Hem söyleyin bakalım, bizde de bazı acul yorumcuların Irak'ta Sünni isyanın bir parçası olduğunu iddia ettikleri IŞİD hangi saiklerle Bağdat yolundan tekrar Suriye'ye döndü?
Hem neden hâlâ Türkiye'den başka kimse Esad'dan söz etmiyor? Oysa o da apaçık biçimde cani! Katliamlarının affedilir yanı olabilir mi!
Yoksa esas hedef IŞİD değil mi?
IŞİD bölge (ve tabii Türkiye) coğrafyasının yeniden biçimlendirilmesi için bir bahane olarak mı dizayn edildi?
Bu soruların cevapları bizi uzun bir değerlendirmeye davet ediyor.
Ama hepsinden önce, muhtemel gelişmeler karşısında sakin, temkinli ve uyanık durmak zorundayız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.