Pazar notları: Burada kalmak...

Kendini sevmelisin, kendine güvenmelisin, kendinle barış içinde olmalısın... Böyle deyip duruyorlar. İyi, güzel de, "kendi"n nerede? Kendinde değilsin ki!

"Kendini geliştir" diyorlar ya... O da kitaplar okuyarak, kurslara gidip dersler alarak, bir işten çıkıp ötekine girerek arsız arzularını, açgözlü hırslarını geliştiriyor. Birinin sorması gerek: Sen "kendi"ni ne sanıyorsun?

***

Kimsenin sevilmeye itirazı yok! Ama sevmeye gelince... Herkes kendini sevmeye çalışıyor.
***
Bavul yap, bavul boşalt eziyetine, gittiğin yerde karşılaşacağın nahoş sürprizlere, içindeki yıpratıcı heyecana ve bazen aklının fena halde arkada kalmasına rağmen yola çıkmak güzeldir. Çünkü insan gitmek ister! Kalmak, tutuklu kalmaktır.
***
Seyahat kültürü ve turizm o çok derinimizdeki "buralardan gitme" arzusunu bir yandan dünyevileştirirken, öte yandan da ehlileştirmiştir. Yine de her seyahatte bir an gelir sarsılır insan, içi ürperir. Çünkü o kısacık an içinde geldiği yer kadar, döneceği evine de yabancı olduğunu fark eder.
Gerçek "ev" başka bir yer olsa gerektir! Neyse ki, bu his çok çabuk bastırılır.
***
Biz erkekler sevilecek yaratıklar mıyız? Şüpheliyim. Marguerite Duras'nın o sözünü hatırlıyorum: "Bir erkeği sevmek için, çok sevmek gerekir."

***

Yaşamak güzel... Berbat olan yaşadıklarımız.
***
İnce iştir insanın kendi hakkını korumaya kalkması... Bir bakarsınız, hakkımı koruyorum derken çok çiğ bir haksızlığa imza atmışsınız! Peki iyisi, güzeli, hatta her zaman en doğrusu nedir? Başkalarının hakkını korumak!..

***

Gece yarısı açık bir fırından sımsıcak bir ekmek almak en koyu melankoliye bile ilaç gibi gelir. Dünya bir anda ekmeğin orta yeri gibi ak pak ve sıcak bir yer olup çıkar. İnsanın içini ısıtır, ruhunu doyurur.
***
Bazı sabahlar okullu bir çocuk olarak uyanıyorum. Bir iki saat sonra hayattan tahtaya kalkıp sınava çekilecekmişim gibi. O zaman yorganıma sımsıkı sarılıyorum, hala, bu yaşta bile...
(MERAKLISI İÇİN: Yine geriye dönüp bakma, eskileri elden geçirme zamanı...
Yukarıda okuduğunuz notların çoğunun ilk halleri 2009-2010 yıllarında bu köşede yer almıştı.)