HAŞMET BABAOĞLU

Pazar notları: Korkunç fakat sıradan...

Sevmiyor, anlaşma yapıyor. O yüzden de hep daha iyi bir anlaşma yapma fırsatını kaçırdığından endişe ediyor. Korkunç fakat sıradan bir günümüz insanı tablosu...

***

Sevmiyor, sevmeye çalışıyor. O yüzden de hep telaşlı, hep bitkin, sonunda hep hayal kırıklığı içinde. Korkunç fakat sıradan bir günümüz insanı tablosu...
***

Sevmiyor, seviyormuş gibi yapıyor. Çünkü incinmekten korkuyor. Bu yüzden sürekli karşısındakini test ediyor ve foyasının bir gün meydana çıkacağından ölesiye korkuyor. Korkunç fakat sıradan bir günümüz insanı tablosu...
***

Her ekonomik kriz ihtimalinde aynı şey oluyor. Tasarruf yapması gerektiğine inanan ve bu konuda yakınanlar çoğalıyor. Fakat becerebilenler ne kadar az! Çünkü tasarruf yapmak demek arzularımızı gözden geçirip bazılarını feda etmek demek. Oysa modern insan arzularının hakimi değil, arzular dışardan geliyor ve ona sahip oluyor.
***

Kabul edelim, bu "ruhsuz" hayat çarkı, bu acımasız iş güç düzeni bizim bir ruhumuz olduğu gerçeğini hiç umursamıyor; o bizim "işe yaramamızı" ve sürekli dinç kalıp çarka katılmamızı istiyor. Bu yalanla mücadele etmeden "doğru" olmak mümkün mü?
***

Şurada daha iki yıl öncesine kadar Mart'ın ikinci haftası olur mu, şafakla birlikte yola çıkar, "bahar mevsimine doğru" giderdim. Durdum, takıldım, kaldım. Bekliyorum, belki bahar bana doğru gelir diye... Gelmiyor.
***

Bahar... Güneşin müjdeleri... Yol kenarları... Hayıtlar... Zeytinliklerin altını saran papatyalar... Neredesiniz?
***

"İmparatorluk" ve "Çokluk" gibi çok önemli kitapların yazarlarından post-marksist Antonio Negri son zamanlarda okurlarına seküler dünya görüşünü terk etmeden "Aziz Françesko gibi olma"yı tavsiye etmeye başladı. Her okuyuşumda içimi hüzünlü bir gülümseme sarıyor. Onun anlayacağı dille söyleyeyim: Hem Allah'a inanmayacaksın, hem de "Allah'ın fukarası" Françesko gibi olacaksın! Uzlaşmaz karşıtlıktır bu! Aziz Françesko gibi vazgeçeceksin ama niçin vazgeçtiğini bilmeyeceksin; kuşlarla, ağaçlarla, karıncalarla konuşmaya kalkacaksın ama böyle bir "dil"in imkanına inanmayacaksın... Olur mu hiç! Bir daha düşün Antonio; bir daha hisset, bir daha sezmeye çalış, belki o zaman anlayacaksın ki, böyle "aziz" olunmaz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.