HAŞMET BABAOĞLU

Pazar notları: Babalar ve oğullar

Sır kalmış sıkıntılar, inatla yok sayılmış acılar, otoriter sorular, müşfik cevaplar ve hiç yorulmak nedir bilmeyen dik durma çabası... Babam.

***

Eğlenceden şüphe, neşeden şükür...
Umutsuzluğa karşı direniş...
Uykusuz geceler... Babam.
***
Sanki bir Sisifos öyküsü... Her hayal kırıklığının ardından daha güçlü bir inat ve şevkle insanlara güvenme çabası... Babam.
***
Hayatın kendisine yüklediği görevleri hiç şikayet etmeden sırtlanan adam: Ambülans, itfaiyeci, zabıta... Babam.
***
Vefatına çok yakın bir sıra, kulağıma zorlukla fısıldayarak "bilmeden kırdığı kalpler" olabileceğinden, "ihtiyacı olup da dertlerine yeterince koşamadıklarından" bahsediyor, helallik istediğini aktarmamı istiyordu. "Tamam baba!" dedim; "şimdi bunları düşünme!" Bir deri bir kemik kalmış güçsüz koluyla beni kendine çekip gözlerimin içine baktı ve "mümkün mü?" diye sordu: "düşünmemem, mümkün mü?"
***
Baba-oğul ilişkisi mi? Aslında biliyorsunuz...
Önce çatışırız babamızla; sonra ağır ağır uzlaşmaya başlarız, derken onu anlama çağımız gelir. Dahası da var... Günün birinde yakınlarımız dikkatimizi çekiverir: "Ne kadar babana benzedin!"
***
Cuma akşamı Bize Müsaade'de İsmail dümdüz söyleyiverdi işte! "Ergenliğimiz ve gençliğimizde babamızla iddialaşırız ve sonra baba olur, ilk o iddiamızdan sınanırız."
***
Güç, para, sosyal itibar, eğitim, bilgi...
İyi baba olmanın yolu bunlardan değil, "iyi insan" olmaktan geçiyor.
***

İyi baba-iyi oğul ilişkisi bir noktadan sonra karşılıklı olarak "yeniden biçimlenme" halidir. Baba artık eski baba, oğul eski oğul değildir. Böylesi nadir fakat çok güzeldir!
***

Baba özünde "dışardan" gelendir, ilk ve esaslı sosyal ilişkimizdir. Yasadır, ölçüdür, yani toplumdur. Dolayısıyla "seven ve sevilen bir baba" yalnız kendimizle değil, aynı zamanda toplumla da barış "imkanı"mızdır.
***

Ne mutlu o çocuklara ki, onları babaları ellerinden tutup "dünya"ya sokmuştur! Ne mutlu o çocuklara ki "iç dünya"larını anneleri emzirmiştir! Ve o çocuklar ki, öksüz, yetim kardeşlerine anne-baba olmayı becerebilmişlerdir; hepsinin alınlarından öpülmelidir!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.