HAŞMET BABAOĞLU

Keşke birisi söyleyebilse...

Özledim... İkindi vakti ıssız bir benzincide mola vermeyi, bir süre sineklerin uçuştuğu çay salonunda oturup cızırtılı televizyona bakmayı ve sonra tekrar yola düşmeyi özledim. Fakat şu da var ki, artık ne öyle benzinciler, ne de yol üstü çay ocakları kaldı. Hiç kıpırdamasam mı?

***

Sözler yakınlaştırır mı bizi birbirimize?
Nadiren. Sözler uzaklaştırır mı bizi? Çoğu zaman...
***

Hissetmek irkiltir insanı. Tedirgin eder.
Belki ondan, vakit kaybetmeden hissettiklerimizi yorumlamaya başlarız. Hisleri öldürmenin kesin yolu budur. Allah'tan ki, ölüp ölüp dirilirler!
***

Bazen terk etmek gerekir. Orayı, onları, olup bitenleri... Ama lafını etmek kadar kolay değildir, yapamayız! Görevler, ezberler vesaire izin vermez. Tam o sırada kısacık bir an için bile olsa dalıp gitmeler imdadımıza yetişir. Oracıkta gideriz. Başkalarına, başka yerlere, başka olaylara gideriz. Hatta başka bir "dünya"ya...
***

O güzel şiirin şu dizesine odaklanmaktan niye kaçıyoruz? "Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar"
***

Modern hayat... Küçücük bir konfor için ne büyük bedeller ödediğini unutarak yaşamak.
***

Keşke birisi incitmeden söyleyebilse ona... Ruhu yok ki, ikizi olsun!
***

"Aşık oldum" diyor. Aşk kelimesi öyle parıltılı ki, onu yeterince sevmediği gerçeğini bile örtebiliyor.
***

Onunla ilk nerede karşılaştınız? Onu ilk gördüğünüzde ne yapıyordu? Ah, o her şeye damgasını vuran "ilk manzara"lar!.. Refik Halid Karay böyle bir manzarayı ne güzel anlatır Gurbet Hikâyeleri'nden birinde: "Onu bu kupkuru çöl şehrinin bunaltıcı dünyasına sığınmış yeşil bir bahçede görmüştü. Taşlar yeni yıkanmış, saksılar yeni sulanmıştı... Mermer havuz başında, buza konmuş kavun sarısı şeftaliler yiyordu. Böyle olduğu için de insana hoş kokulu, serin, diri, tatlı biri gibi geliyordu."
***

Lotte'yi ilk kez mutfakta yeğenlerine reçelli ekmek dilimleri hazırlarken görmeseydi Werther, ona böylesine derin bir tutkuyla bağlanır mıydı? Hiç sanmam.
(NOT: Kimi eski notlara bakıp gözden geçirme ve yeniden yazma vakti gelmişti. Yukarıdakilerden bazıları 2009, bazıları da geçen yıldan...)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.