Yeni kuşak “yaşam kültürü” numaraları...
Tamam, dünyanın hızı baş döndürüyor.
Gündem kalabalık.
Ama hepsini bir kenara bırakıp yine gündelik hayatımıza; toplumumuzun bütün kesimlerini ayırmaksızın etkisi altına alan yeni "yaşam kültürü"müze değinmek istiyorum.
Neden diye soracak olursanız...
En son, muhafazakâr kesimlerde de meşhur bir psikoterapist ile şu sıralarda gözde olan bir yaşam koçunun sosyal medya paylaşımlarını okuyunca pes ettim.
O nasıl süslenmiş püslenmiş kafa karışıklığıdır!
Anlaması zor.
O yüzden artık yeni yılda "ölümün gözlerine bakmaya" ve "kalbini aramaya" çıkacakmış.
Eh, bu kadar belagat, okuyanı şüpheye sevk etmiyor değil ama insan yine de içinden "hadi bakalım, takdir Allah'tan, gayret senden" diyor.
Peki, yeni yıl dilekleri ve hedefleri yazısının bundan sonrası nasıl geliyor dersiniz?
Muazzam bir başarı hırsı ve mesleki hedefler listesiyle...
Tabii gezmek tozmak hevesiyle kotarılmış hayaller listesi de eklenmiş.
Şaka gibi fakat gerçek!
Gelip geçtiği yollara birbirinden kıytırık aforizmalar serpiyor.
Sürekli mutluluk öğütleri veriyor ve tahmin edeceğiniz gibi kendisini "sufi" olarak konumlandırmayı ihmal etmiyor.
Ama dikkatli biriyseniz görüyorsunuz...
Ne hayır işleyip şerden uzak durmaktan dem vuruyor; ne de hakiki kalp ağrısından.
"Rahat kafa" öneriyor. İnanamayabilirsiniz ama tam bu deyimi kullanıyor.
Nasıl mı? "Eyvallah" deyince, oluyormuş.
Çorba da değil.
İki aş da lezzetlidir; anlamlıdır, kökleri derinde olan harmanlamalardır.
Oysa bu süslü püslü ve yüzeysel gevezelikler gündelik hayattaki yanlışlarımızın üzerini örtmek için uydurulmuş şallar gibiler.
Öyle ki, kariyer yolunda çevreni ezip geçmeye devam edeceksin, hayat tarzını değiştirmeye zerre yanaşmayacaksın! Bu adamlar da gelip suçluluk duygunu yatıştıracaklar.
Nasıl numara ama!..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.