Yetti artık!
Şimdiden dümdüz söyleyeyim...
Yanımda, yakınımda birileri...
Türkiye'nin bağımsızlık arayışının sonucu olarak bir "beka" sorunundan söz ettiğimde dudak büker ya da bıyık altından gülerse...
Eskisi gibi görmezden, duymazdan gelmem.
Saflığına vermem.
Fena ters yaparım.
Çünkü...
Yetti artık!
Amerikalısı, İngilizi, Fransızı Ortadoğu'daki kuklalarıyla neredeyse her gün bir araya gelip ortak bildiri yoluyla Türkiye'ye üstü kapalı tehdit mesajları yağdıracaklar...
O kadar ki, sonunda iş ABD donanmasının twitter hesabından 15 Temmuz ve Boğazlar mesajı vermesine kadar uzanacak...
Ama biz öfkeyle "hopp, noluyoruz!" dediğimizde...
"Beka sorunu"ndan söz ettiğimizde...
Onlar kalkıp bizi "komplo teorisi" üretmekle eleştirecek...
Yok, arkadaş!
Orada durun!
Biz de diyoruz ki...
Bu "işaret dili"ni bizzat Amerikalılardan öğrendik, şimdi unutacak halimiz yok!
Venezuela'da da Hizbullah varmış mesela...
Bu "işaret"i de normal bir şey veya gerçeğin ifadesi olarak mı görelim?
Derme çatma entelektüel havalarınızı da, yalandan evrenselci yavelerinizi de alıp başınıza çalın!
Ya da en iyisi...
Gidip dışarıdaki ağbilerinize "bu kadar açıktan yapmayın, biz zor durumda kalıyoruz" diye ağlayın!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.