
Olup biteni anlamalı hazırlanmalıyız!
Gördünüz işte!
Avrupa Parlamentosu'nun kararlarından Yeni Zelanda'daki teröristin manifestosuna kadar uzanan bir Ayasofya vurgusu...
NATO'nun en üst isimlerinden Türkiye'ye yöneltilen üstü kapalı tehditlerle geçen iki yıl ve sonunda bir teröristin kaleminden çıkmış gibi (!) internete aktarılan "Türkiye'yi içinden çıkartan ve bir tür Avrupa ordusu görevi yapan NATO" çağrısı...
Böyle daha bir sürü işaret...
Demek ki...
Onlar hazırlanıyorlar...
Demek ki...
Biz de agah olmak ve hazırlanmak zorundayız.
Devlet eski devlet değil, artık bağlantıları iyi izliyor ve hazırlanmayı sürdürüyor.
Ancak kamuoyu ve medya için aynı şeyi söylemekte zorlanıyorum.
Oysa gelecek, hızla geliyor...
Önce şunun altını çizmeli...
"Arap Baharı"ndan bu yana dünya mülteci sorununu tartışıyor.
Şimdi Avrupa'yı dizayn etmeye başlayan Steve Bannon'un adamları (İtalya, Macaristan, vd) bu dili değiştirmeye başladılar. Mültecileri "muhtaç insanlar" olmaktan çıkartıp bir tür "istilacı" olarak tanımlamak istiyorlar. (İYİ Parti'de de bu operasyona dahil siyasetçiler var, malum.)
Ne ilginçtir ki, teröristin manifestosu da bu bakımdan belirgin vurgular taşıyor: Mülteciler yok; yabancılar yok, Batı'daki Müslüman nüfus yok!
Tek kelime bile yok!
Ne var peki? Daha önce gelenler de dahil çok geniş bir "istilacı ordu" var. Hepsinin Batı topraklarından geç olmadan çıkartılması gerekiyor.
Bu bakışla çok farklı yerlerde tekrar tekrar karşılaşacağımız kesin.
Dünyayı yeniden "Hristiyan Batı ve ötekiler" çerçevesinde yeniden inşa etmek isteyenler için Araplar veya Asya'nın diğer Müslüman nüfusları engel teşkil etmiyor. Onlarla iyi geçinmeye dünden razılar.
Tek engel, Türkiye...
Ve belli ki, bütün tezgahlarını Türkiye'yi güçten düşürmek ve yolundan çevirmek için kullanacaklar.
Ve şuraya dikkat!
ABD ve AB'yi halletmiş gibiler.
Asıl hedefleri Rusya'yı Türkiye'nin yanından uzaklaştırmak...
Ortodoksları kışkırtmak ve Balkanlar'ı kaşımak planları bu yüzden.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.