Bu burjuvalar sizi yine yakacaklar!
Ah be çocuklar!..
Hadi Kadıköy'ü anladım da...
Üç dört gündür Bebek ve Bağdat Caddesi kafelerinde niye sizin "Susamam" adlı parçanız çalıp duruyor?
Hiç kendinize de sormuyor musunuz?
Niye Nişantaşı'ndan Bodrum'a, bütün "vur patlasın, çal oynasın"cılar şarkınıza bayıldılar?
Görmüyor olamazsınız...
Şarkınızı PKK, FETÖ ve bilumum küreselci fesada karşı kulaklarını tıkamak için kullanıyorlar.
Gezi'de olduğu gibi yine sizi öne itip arkanızdan iş çevirme planları yapıyorlar.
Stüdyoya girerken...
"Ne ayak bu?" diye hiç mi şüphelenmediniz?
Belki de boş konuşuyorum, belki siz de bu ittifakın göbeğine çoktan gömülüsünüz...
Belki bu teslimiyetin örtüsü dışı cilalı içi kof ve fena halde yalandan isyan havalarınız?
Onun derdi başka!
Ama şöyle doğruyum, böyle hakikiyim diye çevrenizde hava atıyorsunuz ya..
Ormanları "mangalcılar yaktı" diye kafa ütülemeyin; "hepsini biz yaktık" diyen terör örgütüne laf edin!
Mesela haftalardır Kongo'daki ormanları kimler yakıyor acaba, bir sorun!
Sakın bu işlerde şimdi sırtınızı sıvazlayan güçlerin parmağı olmasın?
Hem lafını ettiğini meselelerin büyüklüğünü anlayın artık, "bari bir köy okulunun yardımına koşun" falan gibi müsamere laflarıyla konuşursanız, "sosyal sorumluluk projesi" deyimlerini protest tavır sanıyorsanız, kendi mahallenizde komik olursunuz, Nişantaşı'nda alkışlanırsınız.
Bu iş bu kadar basittir.
Tam olarak ne dediğini de biliyor mu, bilemiyorum.
Ama oradan başlamalı önce...
İsterim ki, oradan başlayın!
En derinden, en başından yani..
Esası odur ve iyi gelecektir.
Yoksa bilmeniz gerekir ki...
Şimdi sizi alkışlayan burjuvazi, gerçekte "sol" cilalı laflarınıza hiç aldırmıyor, aldırmaz!
En fazla tv dizisi gibi bir şeysiniz onlar için.
"Son"unda unuturlar, biter gider.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.