Zaman akıp geçerken: Tüketime karşıyım mı dediniz?
Modern insanın en büyük mutsuzluğu kafayı mutluluğa takmasıdır... Ancak sosyal medya sonrası işin karakteri biraz değişti. Şimdi en büyük mutsuzluk kaynağı başkalarının mutlu olma veya daha mutlu olma ihtimali... İhtimallerin açtığı yara, izlenimlerin tahrişi, ilham duygusunun zayıflayıp hasedin hükümranlığının genişlemesi... Bu "kapan"dan nasıl kurtulacağız?
***
Çevre ve iklim sorunları konusunda bir "numara" dönüyor diyorum da, inanmıyorsunuz...
***
Abartılı alışveriş kampanyalarına ve tüketim çılgınlığına elbette karşıyım. Fakat günümüzde ekonominin büyük bölümünün "hizmet ve perakende sektörü" üzerinden yürüdüğünü görmezden gelemem. Bu sektörlerden ekmek yiyen geniş kitleleri düşünmeden atıp tutma yaşım çoktan geçti. Radikal meseleleri burjuva gevezeliğine dönüştürmek. Bunda yokum işte!***
Esas mesele alışveriş kampanyaları falan değil, en kapsamlı haliyle "hayat tarzı" meselesi... Hayat tarzını/ varoluş biçimini değiştirmeye razı olmayanların "tüketim karşıtlığı"nı ciddiye almıyorum, almam. Kendim dahil...***
Birileri üzerinde ciddi biçimde çalışmalı: Vokalsiz müzik dinlemeye iki dakika tahammül edemeyenler, Batı armonisiyle icra edilmiş piyano eserlerine ilgi göstermeyenler nasıl oluyor da Evgeni Grinko'ya ayılıp bayılıyorlar? Neden?Ayrıntılar için lütfen tıklayın.