
Gündelik hayat notları: Önce eylem, sonra psikoloji
Bizi yiyip bitiren bir tembellik türü var: "Hele şu psikolojim bir değişsin de, sonra hayatımı da hale yola koyacağım" inancı... Piyango çıkmasını bekler gibi düzelmeyi veya değişimi beklemek... Oysa düzelmek için eyleme geçmezsen, hayat tarzını azıcık da olsa değiştirmeye cesaret edemezsek, "ruh hali"miz nasıl iyileşecek? Geriye mızıldanmalar ve oyalanmaların sarhoşluğu kalıyor. Bakıyorum çevreme; bekleyerek yılları geçiriyor insanlar. Daha doğrusu hayat böyle geçiştiriliyor... Yazık!
***
***
Irishman filminin belki en ilginç yanı, (alışıldık olanın tersine) genç aktörlerin yaşlandırılması yerine yaşlı aktörlerin gençleştirilmesi yolunun tercih edilmesi. Kahramanlarımız kırk yaş geriye gidip yavaş yavaş yaşlanıyorlar. Fakat oluyor mu? Olmuyor. Kostümlerin değişmesi, oyuncuların yüzlerine uygulanan dijital maskeler falan bir yere kadar. Çünkü beden ve jestler bir kez yaş aldı mı, kolayca üzerinde oynanamıyor... İnsan bu yüzden filmi izlerken garip bir duyguya kapılıyor. Ben sonra Al Pacino'nun Youtube'daki normal söyleşi videolarını açtım, rahatladım. Hatta bana o haliyle çok daha "genç" geldi. Saf neşe ve kendisiyle dalga geçebilme... Bunlardan güzeli var mı?***
***
Brekkie Moda... Kruvasan ve kurabiye sevenlerin yeni gözdesi... Herkes kruvasanlarına bayılıyor ama ben sevimli ve özenli personeline şapka çıkarttım.Ayrıntılar için lütfen tıklayın.