Gündelik hayat notları: Atiye nereye?
1913 yılının son ayları... Kafka, Venedik'e gider, Hotel Sandwirth'e yerleşir. Orada nişanlısı Felice'ye veda mektubunu yazar. Sonra günlüğüne "bilincimi kaybedinceye kadar kendimi dışarıya kapatıp yaşayacağım" kaydını düşer... Rilke ve Robert Musil yorgundur, tatları kaçıktır... Thomas Mann hasta karısına bakmaktadır... Prada markası kurulur ve ilk dükkanını Milano'da açar... Charlie Chaplin haftada 150 dolara ilk film anlaşmasını yapar... Ne onlar ne de günlük ekmeğinin peşindeki halk kitleleri bir sonraki yıl patlayacak dünya savaşının ayak seslerini işitmektedir... Şimdi öyle değil tabii, diyeceksiniz. Sosyal medyanın bizi haber akışının tam göbeğinde tuttuğunu söyleyeceksiniz. Doğru! Ancak bu durum da algılama yetimizin nasırlaşmasına yol açıyor. Mesele dünya savaşı falan değil tabii ama "yaklaşmakta olanın yaklaştığını" gören, hisseden var mı? Kaç kişiler?
***
***
***
Türk aydını denen tip kolay yoldan para kazanma heveslilerine çok bozulur, onları en ağır ifadelerle aşağılar. Fakat kendisi de kolay yoldan "kültürlü" sayılmanın yollarını arar. İşçilikten kaçar. Tembeldir. Bilgi ve düşünce kuyumculuğundan sıkılır... Sonuç? Ortada...***
Benim için 2019'da Instagram uygulamasını kullanmak demek, Ömür Akkor'un seyahatlerini, hikayelerini, çalışmalarını dikkatle takip etmek demekti. Yaptığı işin hakkını vermek budur... Değerli şefe kalpten teşekkürümü buraya da not düşeyim.Ayrıntılar için lütfen tıklayın.