Gündelik hayat notları: Hiperaktif toplumda aşk...
Siz TV karşısında dertlenerek Çin'deki koronavirüs salgını haberlerini izlerken ergen oğlunuz odasına kapanmış "yeryüzünü virüs yoluyla ele geçirme" oyunu oynuyor olabilir. Metrobüste karşınızda oturan gencin cep telefonundan "Pandemic" (Salgın) oyununu açıp dışında olup bitenlerle ilişkisini kesmiş olabileceğini hiç aklınıza getiriyor musunuz?.. Bu oyunlar satın alınmaları için gençlerin zihnini şu sözlerle çeliyorlar: "Kendi virüsünü yarat, yeryüzü senin olsun! Oyuna başla ve hastalık korkusuyla kaçışan mültecilerin bir ülkeden diğerine geçişlerini kontrol et, savaş çıkar, barış yap!" Hani ara ara soruyorum ya "nasıl bir dünyada yaşıyoruz, bilmem farkında mısınız?" diye... Bu da bir kenarda not olarak kalsın.
***
***
***
Küçük kitapçılar birer birer kapanıyor. Belki günümüzün kaçınılmaz gidişatı... Ama kapanıp başka bir işyerine dönen kitapçının önünden geçerken pek "kültürlü" (!) bir havayla "ayyy yazık olmuş, kitapçı gitmiş" diyenlerin çokluğu dikkatimi çekiyor. Sanırsınız ki, o kitapçıdan her hafta kucak dolusu kitap almışlar. Yok, tabii öyle bir şey!***
Haftanın tadı mı? Bir kez daha Kadıköy'deki Basta Street Food'un sütlacı... Bu kez yer elmalı günün salatası da enfesti.Ayrıntılar için lütfen tıklayın.