HAŞMET BABAOĞLU

İçimizdeki sıradan düşmanlar!

Birisinin tutarsız ve anlamsız davranışlarına bakıp bakıp "hasta bu" demenin âlemi yok!
Gerçekten hastaysa, tedavisi için yardımcı olmak gerekir.
Yok, bir nevi hasta gibiyse...
Belki en iyisi kendi haline bırakıp çevresinden uzaklaşmaktır.
Ama konu siyasal ve sosyal bir kesimin tutarsız ve anlamsız davranışlarıysa...
Sürekli "hasta bunlar!" deyip öfkelenmek yerine, "nasıl ve neden hastalandılar?" diye sormak daha faydalıdır.
Çünkü gelecekte neler olabileceği de bu soruya verilecek cevabın içinde gizlidir.

***

Bütün yönetim kadrolarıyla CHP'nin ve CHP'ye meftun kitlesinin hastalığına da böyle yaklaşmak gerekiyor.
Halktan, halkın dininden, dilinden, geleneğinden bu kadar uzak olup da "halkçı" olduğunu sanmak eski arızalarıydı, onu biliyorduk, alışmıştık.
Ordunun darbe yapanını, göçmenin Batılısını sevdiklerini de biliyorduk.
Fakat şehitler için her millet mensubu gibi hem dertlenip hem de gururlanmak başka şey, onlar için kıytırık bir İsveçli pasifist örgüt mensubu gibi yas kampanyalarına kalkışmak bambaşka bir şey...

***

Sosyal medyaya bakıyorsunuz...
CHP'ye kendini kaptırmış ahbaplarınıza bakıyorsunuz...
Neredeyse Rusya'ya danışman, Esad'a milis yazılacaklar.
Bu ultra ecnebilik haline "hastalık" deyip geçebilir miyiz?
Çok sıradan insanların böylesi bir cüret kazanmaları, iktidarı yıkmak arzusuyla memleketi yıkmaya kalkışmaları ilerde üzerine tezler yazılacak bir toplumsal hipnoz türüdür.

***

Peki neden ve nasıl?
Nasılını...
Yani o uzun hikayeyi burada çok anlattım...
Ancak yakın dönem siyasetinin etkisi çok önemli.
Bu bakımdan Kılıçdaroğlu'nun rolü kritik.
Ondan sonra belli bir kesimdeki "yerlilik" kırıntılarının bile tasfiye edildiğini kabul etmeliyiz.
Üstelik bu kimlik tasfiyesi FETÖ'yle paralel bir zaman ve yol üzerinde ilerledi

***

Nedenine gelince...
Tam şimdi anlamayacaksak, ne zaman anlayacağız?
"İdlib'de ne işimiz var?" sorusu yapaydır, aldatmacadır.
O sorunun aslı "İdlib'de ne işiniz var?"dır.
Rusya'nın, ABD'nin, Fransa'nın, BAE'nin, Suriye'nin, İran'ın, İsrail'in, PYD/ PKK'nın lafı ve duruşudur.
İçimizde bize neredeyse "düşman" bir kitle oluşturulduğu gerçeğiyle yüzleşmeyelim mi?
Siz bilirsiniz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.