Altını çizdiğim satırlar-110
Öyle bir durumdayız ki, bütün dünyayla aramız açık. (F. KAFKA / Şato)
***
***
Kanla, ürpermelerle, soluk alıp verişlerle dolu hayatın incecik tenden duvarının ardında ilahi saatin vuruşunu dinliyorum. (MARGUERITE YOURCENAR / Ateşler)***
Ve içimde geriye dönmek korkusu var. Hic bir şey hatırlamak istemiyorum... (PEYAMİ SEFA / Dokuzuncu Hariciye Koğuşu)***
Sürekli bir eksiklik duygusu, zaman zaman akla gelen, uysal bir diş ağrısına benzeyen acı: unutmak buydu... (MEHMET EROĞLU / Yarım Kalan Yürüyüş)***
Hesaplaşmam gereken biri var ve o benim. (WILLHELM GENAZINO / Aşk Aptallığı)***
Derdi söze hapsedilebilir olan daha dertle tanışmış mıdır... (ŞULE GÜRBÜZ / Öyle miymiş?)***
***
Seni aşağıda bekliyorlar, yukarı çıkmamak için kesin talimat almışlar, dedi kadın. Asansörle indiler. Kocasının cankurtarana binmesi için yardım etti. Kendi de yanına oturdu. Şoför itiraz etti. Yalnızca beyefendiyi götürebilirim, sizin inmeniz gerekiyor, dedi. Kadın sakin biçimde cevapladı: Artık beni de götürmeniz gerekiyor, ben de şu an kör oldum. (JOSE SARAMAGO / Körlük)***
Geçecek, göreceksiniz, geçecek! Kimi zaman yalnızca sinir bozukluğundan ileri gelir böyle şeyler, dedi bir kadın. (JOSE SARAMAGO / Körlük)***
Bugün akşama kadar uyandırmayın beni, dedi. (HASAN ALİ TOPTAŞ / Gölgesizler)Ayrıntılar için lütfen tıklayın.