Korona günleri notları: Hayal kurduran ayakkabılar!..
Market dönüşü kapıda kargocuyla karşılaştım. Hemen hepsi aynı boyutta kutular taşıyordu. Bunlar ne, diye sorunca genç adamın maskesinin ardında yüzünün gerildiğini fark ettim. Tebessüm mü, can sıkıntısı mı, onu anlamak artık zor işte! "Ayakkabı" dedi, "sürekli ayakkabı satın alıyorlar!" Alışveriş kültürümüzün içine ne kadar çok "tahayyül" ve "psikolojik telafi" mekanizmasının sıkıştırıldığını unutuyoruz tabii... Evde oturmaktan bunalan ve sürekli çekip gitmeyi hayal edenler sosyal medyada birbirinden hoş ayakkabı ilanları görmelerinin böyle sonuçlanacağı belliydi. Zihnimizi gezmeye çıkartan gıcır ayakkabılar...
***
***
Neymiş? Turizmde yeni gözdemiz kampçılık ve karavancılık olacakmış... Bana sorarsanız, buralardan yeni de olsa bir "normal" kolay kolay çıkmaz! Görünmeyen düşmandan korku dağları sarmış... Bir karavancı "hiç değilse mutfak ekipmanım ve yediğim içtiğim de kendi kontrolüm altında" diyor... Medyanın "hoş bir gelişme" havası vererek haber yaptığı birçok şey orta vadede ekonomi ve çalışan sınıfların hayatı için gerçek bir yıkıma işaret ediyor. Bilmem, kaç kişi bunun farkında?***
***
Bugünlerde ne dinlediğimi soruyorsunuz... Bol bol Enver İbrahim (Anouar Brahem) dinliyorum. Sonra gitarda Cenk Erdoğan ve davulda Mehmet İlkiz'in kurduğu Lahza grubunun müzikleri geliyor. Şarkı formunu iyice çıkardım hayatımdan. Bakalım, ne zamana kadar?Ayrıntılar için lütfen tıklayın.