Bayram notları: Kurbiyet ve sevinç!
Salgında bayramı nasıl geçirmeliyiz?.. Tedbirleri ve sosyal mesafeyi unutmamak gerekiyor ve eğer bu yaşadıklarımız bir "mana" kazanacaksa, belki şunları da düşünmeliyiz: Bayram ziyaretlerinde bile diller muhabbete ayarlanmakta zorlanır, hele akraba buluşmalarında bir bakarsınız ki, yerli yersiz eski defterler açılmış, zehirli iğneler ortalığa saçılmış... Hepimizin öyle hatıraları vardır, hani tam gönül sevinçle dolacakken kanatılan yaralar yüzünden tadı kaçmış bayramlar... Şimdi kalabalık buluşmalar yerine şöyle biraz uzak durup bu hallerimizle içimizden hesaplaşmak ne iyi olacak!
***
***
Kurban, insanın kanla derin biçimde yüzleşmesidir... Ne ilginçtir değil mi? Dünya savaşlarını çıkartan zalimler parmağı kesilince ortalığı ayağa kaldıran insanların yaşadığı toplumlardan çıkıyor... Şimdilerde (ben dahil) çoğumuz kurbanlarımızın kanını görmüyoruz. Allah kabul etsin, fakat "sembolik eksik" hiç hafife alınmayacak özellikler taşır. O halde alnımızdaki kurban kanı eksikliğini hiç değilse zihnimizde kapatmak boynumuzun borcudur. Kanın anlamına uzak kalmamalı, unutmamalıyız. Derin konu, bir gün daha uzun yazar çizerim.***
***
Bayram boyunca burada günlük notlarımı paylaşacağım. Bu başlangıç olsun. Hepinizin Kurban Bayramı'nı tebrik ederim. Bayram nasıl geçerse geçsin, yeter ki kalbimiz kurbiyet ve sevinçle dolsun.Ayrıntılar için lütfen tıklayın.