
Hatıralarım beni bekliyor!
Haberi belki görmüşsünüzdür: "Başbakan Johnson, Birleşik Krallık'ın savunma harcamalarını son 30 yılın en yüksek seviyesine çıkarma kararı aldıklarını duyurdu." Bu türden haberleri daha çok ve sık duyacağız. Bütün dünyada iki sektör teyakkuzda: Sağlık sektörü ve silahlı kuvvetler. Sonra?.. Sonrasını yazmayayım, tam olarak kestiremiyorum zaten... Eşi benzeri olmayan bir tarihsel dönemden geçmekteyiz, en azından bunun farkında olmalıyız. İstemeyerek de olsa, aklıma McKenzie Wark'ın daha 2014'te yazdıkları geliyor. Artık bu sistemin bildiğimiz kapitalizm ile bir ilgisi kalmadı, kendisini tüketmek üzere "ölüme ayarlanmış" bir sistem bu, demiş ve temel soruyu şöyle sormuştu: "Yaşamın idamesi ilk önce kimden esirgenecek? Kimler iltihaplanıp birer birer ölmelidir? Önce emek ve tüketici olarak işe yaramayanlar, daha sonra da orduda göreve uygun olmaktan çıkmış bulunanlar..."
***
***
***
Hayır! Bu sefer internete daha az, hatıralarıma daha çok başvuracağım. Hatıralarımın algoritmasını tercih ederim...***
Yok, konuyu dağıtabilmem imkansız!.. Pandemiden ölenler deyince aklınıza sadece virüs bulaşması gelmesin... UNICEF geçenlerde şok bir rapor yayınladı. (Niye şok? Ama işte öyle deniyor, yoksa böyle olacağı belliydi!) Rapora göre, "önümüzdeki birkaç ay içinde pandeminin ağırlaştırdığı koşullar nedeniyle 1 milyon 200 bin çocuk yoksulluktan ölecek." Zaten böyle giderse 2020 yılı dünya üzerinde 132 milyon insanın açlık sınırının altına inişiyle kapanacakmış. Sayılar, sayılar... İnsan hayatı sayılara dönüştükçe, geriye buna dair bir "şuur" da kalmıyor, farkındayım.Ayrıntılar için lütfen tıklayın.