BAYRAM NOTLARI: Şaka değil, gerçek!
Hayırlı bayramlar... Allah tekrarına erdirsin. Tekrarında kucaklaşma imkanımız olsun inşallah!
***
Yıllar boyu buralarda "nerede o eski bayramlar?" deyip durduk, yaşadığımız bayramı bayram kılmak için çabalamayı unuttuk. Şimdi şu günleri bunu bir kez daha ve baştan düşünme zamanıdır. Bir de dünyevi "saldırı" zihnimizi darmadağın ediyor, bildiklerimizi unutturuyor ama şunu asla unutmamalıyız: Ramazan bayramı Ramazan'ı "yaşayıp" tamamlamış olmanın kutlamasıdır. Bir sonraki Ramazan'da birlikte iftar ve sahurlar yapmak nasip olsun...***
***
Geçen gün turizmcilerin dertlerini anlatmaya çalıştıkları bir TV programında meşhur profesörü (!) gördüm. Bir ara şöyle bir duyguya kapıldım: Pandemi sıkıyönetimine meftun bu kişiler sanki bir New Age tarikatının üyeleri gibiler. Bir tür "kıyamet vaizliği" yapıyorlar ve her şeyin hale yola gireceği bir günün gelmesini istemiyorlar... Turizmciler "aşılandık, şunu yaptık, bunu yaptık" dedikçe, profesör "olmaaaz!" diyordu; "aşı kurtarmaz, aşılı kişiler virüs taşıyıcısı olabiliyorlar." Sonra bir baktım ki, gazetelerde iş almış yürümüş, "süper bulaştırıcı aşılılar" diye bir deyim üretilmiş. Kardeşim, nedir derdiniz? Dünyayla dalga mı geçiyorsunuz?***
***
Bugünkü notları Şirazlı Sadi'den bir sözle kapatayım: "Bolluk içinde beslenmiş can, darlık görünce mihnetten ölür."
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.