CUMARTESİ NOTLARI: Bilime de yazık ettiniz!
Belki bininci kez ve yine Celal Şengör yoluyla idrak ediyoruz ki, ne halt ettiğiniz, ne kadar cıvıdığınız falan önemli değil, kim olduğunuz önemli... Mesela Şengör'seniz, belli bir çevre size her türlü hakkı tanıyor ve siz de şımardıkça şımarıyorsunuz. Kimse de "Yeter artık, bu adamı görmek istemiyoruz" demiyor. Neden? Çünkü bakış açımızı hâlâ sosyal/sınıfsal ayrımlar kontrol ediyor. Popüler kültür, TV'ler ve sosyal medya fenomenleri bu ayrımcılığı pekiştiriyor. Bazı kesimler ve bazı kimlikler için her türlü saldırganlık, gevşeklik, terbiyesizlik bir tür imtiyaz ne yazık ki!.. Benim gibi bu gerçeği vurgulayanlar da "tatsız tipler"den sayılıyor.
***
***
***
Unamuno muydu söyleyen? "Bir konuşma sırasında çoğu kez, başkalarının konuşmamızı istediğinden daha fazla konuşuruz."***
Büyükbaş hayvancılığın "küresel iklim mücadelesi" badiresinden kurtulması imkânsızlaştı. Sektöre öyle bir saldırı var ve kamuoyu öyle manipüle ediliyor ki, akılalmaz. Son olarak global çapta hayvancılık yapan 20 şirketin sera gazı salımının, dünyadaki salımın yüzde 14'ünü oluşturduğu açıklandı. Yani mesela Almanya'nın sebep olduğu sera gazından daha çok. Fosil yakıt şirketleri derken, gördük ki ilk önce hayvancılığı öldürecekler. Ya süt ve süt ürünleri ne olacak?
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.