CUMARTESİ NOTLARI: ‘Onca şeyin ardından’
Ne o? Yoksa dünya, küresel elitlerin planlarıyla dalgasını mı geçiyor?.. Tam pandeminin arkasına "iklim mücadelesi" eklenecekti ki, işe bakın! Doğalgaz ve petrol fiyatları hızla yükselmeye başladı. Düşük su seviyesi nedeniyle hidroelektrik santralleri çuvallamakta. Avrupa şimdi yeniden kömür santrallerine gözünü çevirdi ve bir yandan da "Fransa nükleer santrallerini tam kapasite çalıştırırsa, bize de yarar mı?" diye düşünülüyor. Nasıl olsa, medya astım spreyindeki "karbon ayak izi" ile bir iki yıl daha oyalar kitleleri...
***
***
Oyuncu olunca, çok seviliyorsun. (Daha doğrusu sevildiğini sanıyorsun! Hayranlık, beğenilme, ilgi ve hatta haset gibi güçlü duyguların dışa vurulması bile sevilmekten sayılıyor öyle durumlarda.) Eh, o kadar ilgi kalabalığı içinde ister istemez yüzüne gözüne, haline tavrına takmaya başlıyorsun. Sonrası huzursuzluk! Ama Selçuk Yöntem bu ilgi tezahüründen tazminat geliri çıkarmış. Yıllar önce yarım ekmek arası yerken çekilmiş fotoğrafının izinsiz kullanılması karşısında bir büfeden 100 bin lira maddi, 50 bin de manevi tazminat kazanmış. Çok samimi ama izinsiz fotoğraf nihayetinde... Bana sorarsanız, bu esnaf geleneği çok sevimli bir şey. Mesela Taksim'de Bambi'ye gittiğimde tarih öncesi denilecek kadar eski fotomu görüp kendi halime ağzım açık kalıyordu. Küçüksu'da Nayla Kokoreç'te gözüm kendime takılınca gülmem geliyor. Karaköy Fasuli'deki fotoğrafım şahane bir hatıra... Oyuncu falan değilim, neyse ki!***
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.