CUMARTESİ NOTLARI: Çocuklardan kaçıyorlar!
Blofeld: James, bizi yan yana getiren şu kadere bak. Şimdi senin düşmanın, benim de düşmanım. Nasıl oldu bu?
J.Bond: Yeterince uzun bir ömrün oldu, o yüzden.
(Son James Bond filmi "No Time To Die"dan manidar bir diyalog.)
***
***
Şimdi konu açılmışken gel de şunları yazma! Kamu hastanelerinde randevular ileri tarihlere atılmaya başlanınca, özel hastaneler dolup taşmaya, cirolarını patlatmaya başladılar. Ama çalışanlarına haklarını vermek konusunda çok cimriler. Özel hastanelerin sağlık çalışanlarının çektiği sıkıntıları bakanlık bilmiyor olabilir mi acaba? İnsan yerine koyulmayan, fazla mesaileri ödenmeyen, her fırsatta işten çıkartılmakla tehdit edilen personelden ne kadar iyi hizmet alabilirsiniz? Sonra hastalar da yakınıyor; para ödüyoruz yine de işler yürümüyor diye...***
***
Susan Sontag günlüğünde "Ben her zaman gözlerimin arkasına saklanıyordum" diye yazmış. Müthiş. Var böyle bir tutum. Bu gözler, bu bakış, bu duruş var. Cümlesinin devamında şunu söylüyor Sontag: "Çünkü görmek istiyordum ama ne kadar gördüğüm bilinmesin istiyordum."***
Artık iş bambaşka bir hale; bir bilimkurgu filminin realizasyonu ile "özel kıyafetlere önem veren yeni bir din inancının doğuşu" arasında bir noktaya doğru ilerliyor. Amerikan Sağlık Dairesi (CDC) ise "Çocuklar aşı durumuna bakılmaksızın okulda her an maske takmalılar" diyor. Düşünün, insafsız Dünya Sağlık Örgütü bile bu karar karşısında şaşkın...Ayrıntılar için lütfen tıklayın.