
Cumartesi notları: Sakın yer değiştirme!
Sadece bizim "okumuşlar"a özgü ve pek yaygın bir cehalet türü var... Mesela sosyal medyada profiline kendini tanıtmak üzere şunları yazmak ancak böyle birinin işi olabilir: "Sosyalist, demokrat, Atatürkçü, liberal, ateist, eşit ve özgür bir dünyanın mümkün olduğunu biliyor." Oysa bu tanımların asla yan yana gelemeyeceklerini bütün dünya bilir, bir tek bizimkiler bilmez. Çünkü bu cehaletin "eğitimini" almışlardır. Göğüslerini gere gere yazarlar. Geçen hafta böyle bir dolu hesaba rastladım.
***
***
Macron'un yeni dönemde işi zor. Anglosakson rüzgârına kapılı sürüklenmek istemiyor ama onu yetiştirip koltuğa oturtan küreselci ağabeyleri "bağımsız Fransa"ya izin verir mi? Macron daha geçen yıl Avustralya ile denizaltı anlaşmalarının nasıl bir anda buharlaştırıldığını unutmuş olabilir mi? Bir tür Waterloo yenilgisiydi! Yakında Fransa'ya "Afrika'daki madenlerini de unut, biz geliyoruz!" denirse, şaşırmam... Almanya yeterince sindirildikten sonra sıra Fransa'ya gelecek. Ama biliyorum, sürekli Ukrayna'ya bakınca bu gidişat gözlerden kaçıyor.***
***
İftar ile sahur arasında tatlıcılardaki izdiham sürüyor. Belli ki insanlar kaçan ağız tatlarını doğrudan tatlı yiyerek gidermeye çalışıyorlar. Geçen hafta yazınca okurlar benim favorilerimi sordular. Gurme falan değilim; böyle şeylere önem verip yazıp çizdiğim günler de geçmişte kaldı! Ne desem, bir hata veya haksızlık taşıyabilir. Ama Mamikler Künefe'nin (Altunizade) künefesine ve servis kalitesine; Özikizler Künefe'nin (Acıbadem) billuriyesine tam puan verdim.Ayrıntılar için lütfen tıklayın.