HAŞMET BABAOĞLU

Kafayı neden dinimizle bozdular?

Her seferinde...
"Adamlar kafayı dinimizle bozmuşlar, delirmek bu artık" deyip hafif alaycı bir edayla geçiştiriyoruz...
Kolaycıyız doğrusu; gevşeğiz.
Niye kafayı dinimizle bozmuşlar peki diye sormuyoruz?
Sorduğumuzda da ezberden cevaplıyoruz: Çünkü laikçiler, sekülerler, ateistler, şöyle böyleler...
Hayır! Bu tanımlamalar esas dürtüyü anlatmıyor, üstelik pek "kibar"lar...

***

Bazen de kızıyoruz...
Vay, nasıl böyle söylermiş de, terbiyesizmiş de, "Allahsız"mış da...
Gemi azıya almışlar da...
Peki neden böyleler?
Neden her fırsatta dindarlığı aşağılıyorlar?
TV kanallarında mesela, canlı yayında hapşırmaktan birkaç dakika içinde İslam'a hakaret etmeye nasıl ve neden geçebiliyorlar?
Emekçiler için siyaset yaptığını söyleyen birileri nasıl olur da emekçilerin "dokunulmazları" karşısında bu kadar pervasız düşmanlıklar sergiler?
Basit bir aymazlık olabilir mi bu?

***

Ercan Yıldırım'ın çok önem verdiğim bir yazısının başlığı yukarıda sorduğum soruların cevabına giriş niteliğindedir: Türkiye'nin nomosu İslam'dır.
Önce bunu kafamıza iyice yerleştirelim.
1071'den bu yana böyledir.
O yüzden de Türkiye olmasın isteyenler için ana yol İslam'ı hedef almak, İslam'ın bu topraklardaki derin bağlarını çözülmeye uğratmak, Türkleri İslam'dan soğutmaktır...
Yeri gelmişken açayım...
Nomos bir felsefe terimidir; üzerine bütün yasaların, normların inşa edildiği kök yasa/varlık anlamında kullanılır.
Physis'in (Tabiat) karşısında nomos vardır.
Bizde işte bu alan İslam'la belirlenir.
Aynı zamanda tarihsel/toplumsal "vasat"tır; "orta yol"dur...
Hani onca itirazı, isyanı, savaşı aşıp her seferinde "bağra taş bastırıp" devlete sahip çıkarak devam etmemizi sağlayan orta yol...

***

Türkiye'nin düşmanları iyi biliyor: İslamsız Türkiye "vatansız"dır...
Bunun tohumlarını 200 yıldır atıyorlardı...
Ama 1970'ler kapanırken şunu netleştirdiler:
Eski politik ayrım çizgilerini; sağı, solu kalın hatlarla çizmenin işe yaramıyordu.
Hedefe, yani bu toplumun dinine doğrudan nişan almaya başladılar.
Birkaç kuşağı bu bağlamda "militan" gibi yetiştirdiler...
Hatta dikkatinizi çekmiyor mu hiç;
İslamsız milliyetçilik bile üretmeye başladılar.
Velhasıl önce bunu bilelim...
Düşünmeye buradan başlayalım.

***


AYNA
Tövbe etmeye en muhtaç kişi, tövbeye ihtiyacı olmadığını düşünen kişidir. ŞİRAZLI SADİ

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.