HAŞMET BABAOĞLU HAŞMET BABAOĞLU
14 Şubat 2025, Cuma

Kimsesizlik

"Yoksulluğu büyüktü ama kimsesizliği korkunçtu."
Eğer okuduysanız, bilirsiniz...
Melville'in meşhur öyküsü Kâtip Bartleby'den aklınızda hiçbir şey kalmasa, bu söz kalır...

***

Korkunç kimsesizlik...
Niye korkunç?
Çünkü çevrende kalabalığın baş döndüren gürültüsü yok artık, kendini aldatamıyorsun...
Seni yük görenlerin sana sahip çıkıyormuş gibi yapmaları ama hep vakitlerinin olmayışı gibi bir durum da bitmiş...
Hepsinin sonuna gelmişsin...
Çırılçıplak bir yalnızlık!

***

Şu iki gündür hangi eş dost ortamına girsem, İzmir'de yaklaşık üç yıldır kendisinden haber alınamayan 87 yaşındaki emekli hemşirenin tek başına yaşadığı evde kemiklerinin bulunması konuşuluyor...
Pandemiden sonra akrabalarıyla irtibatı kopmuş kadıncağızın, üç yıl kimse sormamış, komşuları dahi merak etmemiş...

***

Konuşulmak, bu haberin hakkıdır elbette...
Ama nasıl konuşuluyor?
Kalabalık mutsuzluklarımızı unutturacak, kalbimize yerleşmiş yalnızlıklarımıza dair avuntuya yol açacak bir bahane olarak konuşuluyor.
Yalnız kalmamak için 60 yaşında evlenen insanların bile hızla boşanıp yine yalnız kaldıkları sosyal gidişatın orta yerinde konuşuluyor.
Eh tabii böyle bir muhabbet derdimize deva olmuyor.
Sosyal trend olarak kimsesizleşme tehdidi büyüdükçe büyüyecek, bunu herkes biliyor.

***

Çevremdeki insanlara, her yaştan sevdiklerime bakıyorum...
Ne garip!
Nasıl hüzünlü!
20 yıl önce asla aklımızdan geçmeyecek bir şeyi görüyorum hepsinde...
İleride giderek kalabalıklaşan "kimsesizler" kervanına katılma ihtimalleri öyle yüksek ki...
Günümüz insanı ve sosyal gerçekliğimiz bu yöne doğru sürükleniyor.

***

Suçlu mu arıyorsunuz?
Sadece iri laflara teslim olmuş tezler ileri sürmeyin, ne olur!
Şimdi yan yanayken birbirimizi nasıl "kimsesiz" bıraktığımıza da bakın ara ara...
Mesele tek başına yaşamak değil çünkü...
Mesele kimsenin gerçekten bir "kimse" olamayışı bize...
Üzerinde durmamız gereken ne çok şey var ama gündemin hızının esiriyiz.

***


NOT DEFTERİ
Yaşadın mı, yoksa yaşamadın mı? Kendime derim ki, bak dünya nasıl da gitgide soğuyor?.. Önce hüzünlü bir yalnızlık, sonra da bastonlu titrek bir yaşlılık, ondan da sonra kimsesizlik ve keder.. (F. DOSTOYEVSKİ / Beyaz Geceler)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.