HAŞMET BABAOĞLU HAŞMET BABAOĞLU
08 Temmuz 2025, Salı

Bir gram şeker için keçiboynuzu çiğnemek

Your browser doesn’t support HTML5 audio

Hiç kendimizi aldatmayalım!
Kötü turizmle bir yere kadar...
Sonuçta ne oldu?
Uzun yıllardır barlarda orta yaşlı İngiliz kadınlara striptiz dansı yapıp yolunu bulan gençlerimizi daha yeni keşfettik...

***

Yazılacak çok şey var ama yabancı turist konusuna girmiyorum, onu uzmanları konuşsun...
Ben bildiğim yere, orta hâlli yerli turistin hâline bakıyorum...
Düşünün...
Marmara sahillerindeki plaj da Çeşme'deki gibi havalı ve pahalı olmak istiyor.
Kuzey Ege'deki, hatta İstanbul Şile'deki otel de Alaçatı'daki gibi fiyat çekmeye heves ediyor...
Sonuç?
Sektörün efendi müşterisi sahadan çekiliyor, gittiği her yeri talan eden garip bir sosyal kesim ortalığı dolduruyor.

***

Mesela dört kişilik bir aile, kaldıkları uyduruk kaydırık ama pahalı otellerinden çıkıp yemek yemeye korkuyor...
Geçtim ahtapot salatasını, kalamarı falan...
Bu insanlar çarşıda lahmacun yediğinde ödediği para karşısında şok geçiriyorsa, durup düşünmek gerek...
Gün gelir...
Turizm denince...
Mesanesini sokaklara boşaltan berbat yabancılara hitap edenler ile ultra zenginlere servis veren snob işletmelerden başkası kalmaz ortada...

***

Yavaş yavaş yüzleşmeye başlayacağımız bir konu daha var...
Turizm şahane bir bacasız fabrika olabilir ama sosyal etkileri bakımından çok sıkıntılı bir şey...
Daha geçen yıl...
İspanya'da, Barcelona gibi bir şehirde on binlerce kişi sokaklara dökülüp "Turist istemiyoruz" diye haykırdılar.
İlgileniyor muyuz bu konularla? Hayır!
Ama şimdi Ayvalık gibi yerli turizm merkezlerinde bile, "Bu kadar kalabalık gelmesin artık, hafta sonları ekmek bile bulunmuyor" yakınmaları başladı...
Korkarım ki, bu yakınışlar çoğalacak...

***

İki temel soru var...
Cevapları muğlak iki soru...
Bir...
"Aşırı turizm" yerine iyi ve kaliteli turizm yolunu seçecek miyiz?
İki...
Yerli turizmi hep aynı ve giderek pahalanan destinasyonlardan kurtarabilecek miyiz?

***

NOT DEFTERİ
Zaman perdedir; yıllar geçtikçe geçmişin yerini alır, hakikatin kendisi olur, ta ki üzerine yeni bir perde örtülene kadar. Yaşananlar olmamış olur. (ÖMER F. OYAL / Zaman Lekeleri)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.